Dizi-Analiz'e Yazarlar Aranıyor

Yeni Sezon Başlıyor! Hangi Dizi olursa fark etmez, kapımız herkese açık... Dizi-Analiz blogunda yazarlık yapmak isteyenlerin, dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli...

Diziler, oyuncular, yönetmenler, yapımcılar hakkında güncel haber, video, fotoğraf gibi basında yer alan materyalleri takip edecek gönüllüler aranıyor... bu konuda blogda görev almak isteyenlerin dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli olacaktır.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

House'ın Göz Yaşları #2

Sezon finallerinde ağlamak House'ın kaderi galiba? (bkz: House'ın Göz Yaşları #1). Bu sefer, biraz daha geriye 2. sezon finaline gidiyoruz. O zaman izleyici olarak House's Head ve Wilson's Heart gibi deli bölümler izlememiştik, dizi daha çok hasta ağırlıklıydı ve 2. sezon finali House M.D dizisinin çizgisindeki değişikliklere başlangıç olabilecek nitelikte bir bölümdü. Bölümün henüz başında House şok edici bir şekilde odasında vuruluyor ve bölüm boyunca bir hastanın sorununun çözmek için uğraşıyordu. İzleyici asıl etkileyen şüphesiz bölüm boyu yaşanan gelişmelerden hangilerinin gerçek hangilerininse hayal olduğu konusundaki çelişkilerdi.

House'ı vuran, House'ın eski bir hastasıydı. House hastanın eşine, aldatıldığını söylemiş, hastanın eşi de bu yüzden intihar etmişti. House'un vurulma nedeni buydu ve bölümün sonlarına doğru onu vuran ile House arasında, intihar eden kadın üzerine geçen konuşmada House üzgün olduğunu söylerken özür diledi ve belki de ilk kez izleyici olarak House'ın gözyaşlarına şahit olduk. Her ne kadar bu konuşmalar ve göz yaşı House'ın bilinçaltında olmuş olsa da House'ın duygusal kişiliğine yapılan bir gönderme olmuş oldu.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Dizilerdeki Müzikler #2

Teardrop - Massive Attack
Teardrop, Massive Attack grubunun şarkısı ve aynı zamanda House M.D dizisinin jeneriğinde izleyiciyle buluşuyor. Şarkı'nın bilinen versiyonu dışındaki başka bir versiyonu House M.D'nin 5. sezon finalinde de çalındı. Şarkı ilk olarak grubun 1998 yılındaki Mezzanine albümünde dinleyicilerle buluştu. Şarkının Sözleri Şöyle:

Love, love is a verb
Love is a doing word
Fearless on my breath
Gentle impulsion
Shakes me makes me lighter
Fearless on my breath
Teardrop on the fire
Fearless on my breath
Nine night of matter
Black flowers blossom
Fearless on my breath
Black flowers blossom
Fearless on my breath
Teardrop on the fire
Fearless on my breath
Water is my eye
Most faithful mirror
Fearless on my breath
Teardrop on the fire of a confession
Fearless on my breath
Most faithful mirror
Fearless on my breath
Teardrop on the fire
Fearless on my breath
Stumbling a little
Stumbling a little

How I Met Your Mother Oyuncuları 5. Sezon Öncesi Neler Dedi?

Alyson Hannigan (Lily):


Sunucu: Gerçek hayatta anne oldun dizide de bir bebek geliyor mu Lily ve Marshall için?
Alyson Hannigan: Jason (Marshall) bebeklerden korkuyor, bu yüzden bu iyi bir fikir olmayabilir. Bir bebek olması kesinlikle barda geçirdiğimiz vakiti daraltır. Bu yüzden muhtemelen bu sezon olmayacak ama asla ne olacağını bilemezsiniz.

Jason Segel (Marshall):

*Jason Segel'in konuşması, Neil Patrick Harris'in Emmy adaylığı ile ilgiliydi.

Cobie Smulders (Robin):


Sunucu:
Alyson Hannigan, Marshall ve Lily'nin bebek sahibi olmayacağını söyledi. Peki ya Robin ve Barney?
Cobie Smulders: Gerçekten ilginç olurdu. Ama dizilerde hamilelikler zor oluyor. Bu 30'unda insanların hayatını anlatan bir dizi, bebekleri olma aşamasına ilerleyiş sürecindeki insanları anlatıyor. Ama yine de ne olacağını bilmiyorum.

Neil Patrick Harris (Barney):


Sunucu:
Emmy konuşman mı dizi hazırlıkları mı daha önemli?
Neil Patrick Harris: Tabiki dizi hazırlıkları.

Dizinin Yaratıcılarından Carter Bays:

Videolarda 5. sezona dair neredeyse hiç bir ip ucu yok. Lily ve Marshall'ın bebeklerinin büyük olasılıkla bu sezonda olmayacak olması süpriz bir gelişme değil. Zaten Jason Segel ve Neil Patrick Harris ile yapılan röportajlar da Emmy ve Neil Patrick Harris'in adaylığı üzerine. Yanlız Neil Patrick Harris'in bu derece yakından çok yaşlı göründüğünü söylemeden geçemeyeceğim. Dizinin yaratıcılarından Carter Bays ise annenin henüz izleyiciye sunulmamış olmaasını bunun yerine yan hikayeler anlatılmış olmasının normal olduğunu söylüyor. Carter Bays bu noktada haklı zira How I Met Your Mother'ı izleyenler acaba anne kim? sorusu ile değil hikaye-yan hikayelerin ve karakterlerin lezizliği ile izliyorlar.

Bu noktada güzel bir anne kim beyin fırtınası yapılırdı fakat bu da bir başka post'un konusu olsun.

Dexter'ın yeni jeneriği?



4. Sezonun ilk bölümünde eski jeneriğe yapılan gönderme, leziz olmuş. Keşke Jenerik de bu şekilde değişseymiş. Ne diyelim, baba Dexter'ı zor günler bekliyor.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | Entourage 06x07 | No More Drama

Dizinin hayranları 6 sezonun yavaş temposundan şikayetçiydi. İlk bölümler alıştığımız aksiyon ve kapışmalardan çok, karakterler arası geyik muhabbetiyle ilerlemesi çoğu izleyenin hoşuna gitmemişti. Fakat son bölümdeki ilginç ve çeşitli olaylar Lost’a taş çıkartacak cinsten olunca eski eğlenceli günlere dönüşün sinyallerini gelmeye başladı.

Bölüm Vince’in alt kattan sesler duyan partneri tarafından uyandırılmasıyla başladı. Eve giren kişiyi göremesek de Vince ve Turtle’ın iç çamaşırlarının çalındığını öğrendik. Hırsızın kimliği önümüzdeki bölümlere bırakıldı ancak önceki bölümlerdeki karakter yoğunluğu şüphelileri arttırıyor. Benim tahminim hırsızın Vince’in önceki bölüm üniversitede tanıştığı kız olacağı yönünde ancak evin köpeği Arnold’un hırsıza tepki vermemesi dikkatleri sabah onu gezdiren Jamie-Lynn Sigler’a çekiyor. Yine de senaristler bir sürpriz hazırlamış olabilirler.

Eric yeni işinde hareketli bir gün yaşadı. Scott Caan tarafından canlandırılan Scott adlı menajerle, Bob Saget’ı ajansa bağlarken ufak sürtüşmeler yaşadılar. Hatırlarsanız Bob Saget dörtlümüzün komşusuydu, bu yüzden de Scott yerine E ile konuşmak istedi. Sonunda iş değişik bir şekilde tatlıya bağlandı. Bob’un tek şartının ajansın patronu Murray’in ofisinde seks yapmak olduğunu öğrendik. Murray buna itiraz etmeyince sorun çözülmüş oldu. How I Met Your Mother’da gelecekteki Ted’i seslendiren Bob Saget’i böyle bir rolde izlemek oldukça eğlenceli. Scott Caan da tam bu rolün adamıymış umarım ilerleyen bölümlerde de görürüz kendisini.

Önceki bölüm Drama patronuyla Jamie-Lynn için kavga etmişti. Bu bölümde ise işten atılmaktan korktuğundan özür dilemeye gitti. Birkaç denemenin ardından işini korudu ama dizinin sonraki bölümlerinde işkence görmeyi kabul etmiş oldu.

Eve geri döndüğümüzde ise Drama hırsız tekrar gelirse diye korunma için tabancalarla karşımıza çıktı. İstem dışı patlayan silah evin camını kırdı ve silah fikrinden vazgeçildi.

Bu sezon ilk defa bir bölüm bu kadar merakla bekleniyor. Hırsız’ın kimliği, E’nin yeni işindeki maceraları, Drama’nın göreceği işkenceler önümüzdeki bölümlerin aynı tempoda gideceğinin habercisi.

Bölümde çalan şarkılar

I Get Mine - The Ettes
I Can Hear You Calling - Three Dog Night
Cold Cold Hands - The Black Box Revelation
Straight Outta Compton - N.W.A.

Bay Harbour Butcher Yeniden?

Dexter dizisinin 2. sezonu, Dexter'ın öldürdüğü ve çöp torbalarına koyup okyanus açıklarına bıraktığı cesetler bulunmuş ve polis ile yerel halk büyük çaplı bir seri katilin varlığından haberdar olmuştu. Olaya FBI dahil olmuş fakat Bay Harbour Butcher'ın kimliğini yani Dexter Morgan'ı deşifre edememişlerdi. Bunun yerine günahsız James Doakes hem hayatını kaybetmiş hem de Bay Harbour Butcher olarak lanse edilmişti.

Dexter'ın 4. sezonunun ilk bölümü internete düştü kendisi resmi olarak 27 eylülde dönüyor. Ne bölümü izledim ne de 4. sezonla ilgili haberleri okudum fakat IMDB sayfasında dikkatimi çeken bir resim oldu. Resimde 2. sezon, Bay Harbour Butcher'ın kimliğini ortaya çıkarmak için gönderilen Special Agent Frank Lundy vardı. Hatırlanacağı üzere Lundy hem Dexter'la iyi bir arkadaşlık kurmuş hem de Debra ile aşk yaşamıştı.

Dexter'ın 4. sezon oyuncuları arasında Frank Lundy'i oynayan Keith Carradine da var gözüküyor. Bu bende tek bir çağrışım yaptı, Doakes bir şekilde aklanacak ve Dexter yeniden Bay Harbour Butcher meselesiyle uğraşmak zorunda kalacak. Yanılıyor olma olasılığım yüksek sadece Debra aşkıyla da geri dönmüş olabilir Lundy. Bekleyip göreceğiz.

25 Ağustos 2009 Salı

Dexter 4. Sezon Posterler

Dünyanın en meşhur seri katili Dexter artık bir baba olarak karşımıza çıkacak 4. sezonda. Hem babalığı hem katilliği bakalım nasıl yürütecek kahramanımız? Dizi 27 Eylülde başlıyor fakat 4. sezonun 1. bölümü internete düşmüş durumda. Geçen yıl da benzer bir durum olmuştu. Dexter ekibi reklam amaçlı bunu bilinçli yapıyor olabilir. Böylelikle dizinin izlenme oranınını arttırmak istiyor olmaları ihtimal dahilinde. Merakla bekliyoruz 4. sezonu... Bu arada en soldaki poster nefis olmuş...

Bölüm Analizi | Prison Break 4x23-24 | The Final Break

Aslında 4. sezonun 23. ve 24. bölümleri olan fakat piyasaya The Final Break ismiyle çıkan film, Prison Break dizisinin son bölümü olarak karşımıza geldi ve bu bölümle beraber efsane noktalandı. Çoğu kişi için Prison Break'in 4. sezonu bir hayal kırıklığı idi. Özellikle dizinin git giderek ilk sezonki hikayesinden uzaklaşması, yine önceki sezonlardaki zeka dolu senaryonun kaybolması bu hayal kırıklığındaki başlıca etkenlerden biriydi. 4. sezonun finali de vasat bir bölümle izleyiciye veda etti fakat geride bazı sorular bırakak.

Şirket çökertilip, Scofield ve arkadaşları özgürlüklerine kavuştuktan sonra, dizi 4 yıllık bir zaman atlaması yaptı ve bu süreçte izleyiciye Scofield'ın öldüğü gösterildi. Daha önce Şirket tarafından ameliyat edilen ve iyileştiği söylenen Scofield'ın ölümü şüphesiz pek çok izleyici için şok edici bir gelişme olduğu kadar, dizinin olası bir devamının önüne geçmek için yapılmış bir adım idi aynı zamanda. The Final Break filmi veya esas düşüncelere göre 4. sezonun 23. ve 24. bölümleri, arada kalan bu 4 yıllık süreye odaklandı ve bu süreçte neler yaşandığını bizlere anlattı.

Bölüm, güzel bir biçimde başladı. Lakin, Micheal ve Sara evlenmek üzereyken polislerin düğün baskını bu güzelliği örtbas etti. Eminim ki izleyen çoğu kişideki ilk tepki, ekibin daha önce Don Self'te olduğu gibi yine bir özgürlük yalanıyla tuzağa düştüğü olmuştur. Fakat bu sefer öyle olmadı ve sadece Sara, Micheal'ın annesi Christina Rose'u öldürmekten tutuklandı. Zira Christina Rose, kayıtlar üzerinde şirket'in bir çalışanı olarak gözükmüyordu.

Bundan sonrası ise, dizinin biraz da 1. sezonuna selam çakarak, Sara'yı hapishaneden kurtarma üzerine yoğunlaşmış bir bölüm olarak karşımıza çıktı. Aslında bu ekstra 2 bölümü/filmi, 4 yıllık süreçte olanları anlatma misyonu edinmiş bir yapım olmaktan çok, dizinin başladığı gibi bir hapishaneden kaçma öyküsüyle bitirilmek istenmesi olarak algılayabilirz. Ne var ki Sara'nın hamile oluşu, içerden yardım almasının neredeyse imkansız olması ve Scofield'ın artık formdan düşmüş olması sebebiyle 1. sezondaki kadar şaşalı ve akıllı bir kaçış planı olmaması kaçınılmazdı.

Sara içeride hamile olmasına ve çok kötü şartlarda olmasına rağmen, bir zamanlar hapishane'de doktor olmasından dolayı bu hayatı bilmesinin avantajıyla, Scofield'dın Fox River'daki ilk günlerinden daha başarılı bir çaylaklık dönemi geçirdi. Süreç içinde hiç beklemediği bir şekilde Gretchen'den yardım alması ise artık klasikleşmiş Prison Break'in karakter dönüşümlerinden biriydi.

Hatırlatmakta fayda var. Önce Alexander Mahone 2. sezon ve 3. seznonun bir bölümü, Micheal'ın baş düşmanı olarak lanse edilmiş kötü bir karakterken, 4. sezon'la birlikte izleyicilerin en çok sevdiği karakterlerden biri haline gelmişti. Aynı değişimi izleyicinin İlk 2 sezon nefret ettiği, 3. sezon acıdığı Brad Bellick de geçirmişti. Hangi Prison Break izleyicisi, sırf Lincoln oğluna kavuşabilsin diye hayatını feda eden Bellick'in ölümüne üzülmemiştir?

Bölüme tekrar dönmek gerekirse, Scofield'ın dışarıdan Sara'yı kaçırmak için yaptığı ilk plan Mahonun FBI'da tekrar dedektif olma umudu ile, Scofield'in planını dedektiflere anlatmasıyla suya düştü. Yaptığı hatanın kısa sürede farkına varan Mahone, Scofield'a ikinci planında oldukça yardımcı oldu. Ne var ki Mahone eğer 1. planı FBI'a anlatmasa, Scofield 2. planı uygulamak zorunda kalmayacaktı dolayısıyla ölmeyecekti. Kısacası Mahone, Scofield'ın ölümünde dolaylı olarak bir role sahip olmuş oldu.

Bölüm içinde Scofield'ın burun kanamalarından dolayı doktora gittiğini ve kısa bir ömrü kalmış olduğunu da öğrendik. Fakat bir önceki bölüm, mezarını gördüğümüz Scofield'ın ölüm nedeni kanser değildi. Scofield kurduğu akıllıca planı uyguladı ve planın tek kör noktası olan yerde daha önce de hesaba kattığı şeyi yaptı ve Sara'nın kurtulması adına kendini feda etti. Dışarıya açılan kapıların elektrik almaması yüzünden açılmaması nedeniyle Scofield, kapıların açılması için kendini elektrik akımına maaruz bıraktı ve zaten az kalan ömrünü Sara uğruna noktalandırdı.

1. sezondan sonra bu gerçekten çok Arabesk bir final oldu Prison Break için. Her zaman iyi sonlar olması gerekmez lakin, Lincoln Burrows'u idam sehbasından kurtarma yolculuğu inanılmaz farklı yerlere uzandı. Sonuç olarak Prison Break efsanesi hep 1. sezonunun mükkemmelliği ve diğer sezonlarının vasatlığı ile hatırlanacak.
Ali

Terminator: The Sarah Connor Chronicles'ın başarılı Casting'i -- John Connor ve Kyle Reese

Casting yani oyuncu seçimi, bir yapımın (sinema veya dizi fark etmez) en önemli özelliklerinden biridir. Zira bir dizi/film mükkemmel bir senaryo veya yönetimin kötü castingle birleşmesiyle rezil olabilir. Casting bazen oyuncunun görüntüsü ile karakterin bütünleşmesi, bazense oyuncunun oyunuyla karakteri yaşatmasıdır. Örneğin, One Flew Over the Cuckoo's Nest filmini başyapıt kılan konusu ve yönetimi kadar, Jack Nicholson'un oyunculuğudur. Acaba o role başkası layık görülüp oynatılmış olsa, bu film bu denli sükse yapabilir miydi?

İyi casting'in güzel bir örneği ise, düşük reytingleri yüzünden ne yazık ki sadece 2 sezonluk ömrü olan Terminator: The Sarah Connor Chronicles dizisinde yaşandı. Bu dizi, sadece Terminator hayranlarının değil, pek çok kişininin ilgisini çekmeyi başarmış bir diziydi.

Terminator 2 ve Terminator 3 filmleri arasındaki yaşanan olayları anlatan dizide, gelecekte Skynet adı verilen yapay zekanın oluşturduğu robot ordusuna karşı, insan direnişinin lideri John Connor'ın, kıyamet gününden önce henüz ergenliği sırasında ailesi ve gelecekten John Connor tarafından gönderilmiş Terminatör Cameron'ın yardımlarıyla hayatta kalma çabası ve Skynet'i daha kurulmadan yok etme uğraşları anlatılıyordu.

Dizi boyunca sadece 4 bölümde görünen (3 bölümde Sarah Connor'ın halüsinasyonları olarak gözükmüştü) ve John Connor'ın babası olan Kyle Reese'in, castingi özellikle ki dizinin sezon finalindeki görünümüyle izleyicilerden tam not aldı. Sezon finalinde (dizinin bitirilmesiyle bir nevi dizi finali de oldu bu bölüm) Kyle Reese ve John Connor'ın ilk kez karşı karşıya geldikleri sahnede, oyuncuların birbirleriyle olan fiziksel benzerlikleri gerçekten hayret uyandırıcı idi.

Ayrıca belirtmekte fayda var ki John Connor'ı oynayan Thomas Dekker -izleyicilerin Heroes dizisinden hatırlayacağı oyuncu- 1987, Kyle Reese'i oynayan Jonathan Jackson ise 1982 doğumlu.

John Connor karakteri, Thomas Dekker dışında, Edward Furlong, Nick Stahl ve son olarak Christian Bale tarafından canlandırılırken, Kyle Reese karakteri ise Jonathan Jackson'dan farklı olarak Michael Biehn ve Anton Yelchin tarafından canlandırıldı.

Bu yazı aynı zamanda 22dakika.org adresinde yayınlanmıştır: http://www.22dakika.org/yazi/terminator-tscc-in-basarili-casting

Terk Eden Sevgili: Terminator: The Sarah Connor Chronicles

Bazı yapımlar vardır sonlarıyla izleyiciyi derinden etkilerler. Bazıları yıllarca unutulmazlar... Bir gün deseler, Terminator: The Sarah Connor Chronicles'ın 2. sezon finali bırak şok etmeyi izleyenleri ağlatacak diye kimse inanmazdı herhalde... Ayrıca bunu diyen bir de,o muhteşem sezon finalinden sonra dizi reyting kurbanı olup devam etmeyecek diye gülünüp dalga geçilirdi...

Terminator: The Sarah Connor Chronicles öyle bir sezon finali yaptı ki geçen sezon sonunda gerçekten dillere destan. Hem duygu yüklüydü hem de ilerisi için inanılmaz merak uyandırıcıydı. Kişisel ilgim olduğundan mıdır bilmiyorum, geçmiş-gelecek ilişkileri hep beni duygulandırmıştır. Örneğin, Terminator'deki gibi bir zamanda yolculuk olmasa da, geçmişteki kişilerin günümüzde görülmesi vs. hep duygusal sahneler olmuştur benim için. Terminator'de de bunu ilk olarak, Derek'in, John'a doğum günü hediyesi olarak kendi ve Kyle'ın küçüklüklerinin beyzbol oynarken görme fırsatını verdiği sahne olmuştu. Burada beni John'un babasını ilk kez kanlı canlı görmesinden çok, Derek'in kendi küçüklüğünü ve kardeşinin küçüklüğünü o anı tekrar yaşayarak görmesi olmuştu.

2. Sezon finaline doğru Derek'in ölümü izleyiciyi şok etse de sezon finaliyle beraber bunun 3. sezona yönelik hikaye için bir adım olduğunu görmüş olduk. Cameron'un çipini alan John Henry'nin peşinden T1001 ile geleceğe giden John, burada Derek, Cameron(Allison), ve Kyle ile karşılaşmış fakat Derek ne kendisini tanımış ne de John Connor ismini daha önce duyduğunu söylemişti. John ile Derek'in karşılaştıkları anda, fonda çalan ve dizinin ilk bölümünden deyin kullanılan müzik bu sahneye inanılmaz bir duygusallık kattığını söylemeliyim.

Gelecekteki Derek'in, John Connor ismini bilmemesi hikayenin şüphesiz en merak uyandırıcı kısmı. Muhtemelen dizinin bir 3. sezonu olsaydı, bu durum, geçmişte Sarah, John, Derek ve Cameron'un yaptıklarının geleceği değiştirmiş olması ile açıklanacaktı ve gelecekte geçen bir 3. sezon izleyecektik. Ama ne yazıkki Terminator, reyting kurbanı oldu ve terk eden sevgili gibi inanılmaz bir üzüntü bırakarak izleyicisinde çekip gitti. Kim Bilir belki bir gün geri döner?...

House M.D 6. Sezon Promolar

Promo1:

Promo2:


Promo3:

Promo4:

Promo5:

Promo6:

Promo7:

Promoların çoğu aynı görüntüleri içeriyor ama arada farklı karelere de rastlamak mümkün. 21 Eylülde 2 bölüm olarak başlıyor dizi. Dizinin son sezonu olduğunu belirtmekte fayda var. Güzel bir sezon bizi bekliyor, ayrıca House'ın yeni aşklara yelken açtığını da görüyoruz.

House, akıl hastanesinde de House'lığını konuşturacak besbelli ki. Tavırları, söyledikleri iyileşiyor olduğunun göstergesi olabilir. Bu akıl hastaneli sahneler 1 bölümle sınırlı olabileceği gibi uzun bir periyoda da yayılabilir. Galiba en değişik House sezonu olacak, 1 sezon boyunca doktor House'dan ziyade hasta House'ı izleyebiliriz. Dizinin son sezonu, kim bilir finali de belki, House'ın zaten yıllardır akıl hastanesinde yatan bir hasta olarak gösterip yaparlar. Güzel mi olur klişe mi olur bilinmez ama Eylül ayı şimdiden sabırsızlıkla bekleniyor.

House'ın Göz Yaşları #1

Genelde insanlar, hoşlanmadıkları kişiliklerini gizlemek için farklı görünme çabası içinde olurlar. Bu amaçlamıdır bilinmez, Gregory House da, pek çok kişinin normal karşılamayacağı davranışlar sergilemekte ve bu davranışlarıyla insanlara rahatsızlık vermektedir. Elbetteki bu anti-sosyal davranışları, House'u House yapandır. Tüm ukalalığı, kendine güveni, insanları aşalayıcı ve anti-duygusallığına rağmen House M.D dizisinin çeşitli bölümlerinde House'ın oldukça duygusallaştığını hatta göz yaşı döktüğünü izleyiciler olarak görme fırsatı eriştik.

Bu resim, 4. sezon finali olan "Wilson's Heart" bölümüne ait. House hayranları elbetteki bu efsane 2 bölümü hatırlamakta güçlük çekmeyecektir fakat hatırlatmakta fayda var. House, bir barda sarhoş olur ve kendisini alması için Wilson'u arar. Wilson nöbette olduğu için telefona çıkan sevgilisi Amber, House'u almaya gider ve ikisi bindikleri otobüste bir kaza geçirirler ve geçirdikleri kaza ile beraber Amber'in böbrekleri zarar görür ve grip nedeniyle kullanmakta olduğu ilaçları vücudu filitleyemez bu nedenle de Amber hayatını kaybeder.

Oldukça duygusal ve güzel bu 2 bölümün en can alıcı sahneleri şüphesiz House'ın, önce kim olduğunu bilmediği birine sonra ise bu kişinin Amber olduğunu hatırladıktan sonra hangi semptomlara sahip olduğunu çeşitli yöntemlerle hatırlamaya çalıştığı sahnelerdi. Bu resimde de, House, kendi hayatını riske ederek (kalp krizi geçirip, beyin travması yaşadıktan sonra) beynine elektrik dalgaları gönderilmesini böylelikle, Amber'le ilgili olarak hatıralayamadığı ve Amber'in sorununa ilişkin cevabın olduğu anıları hatırlamaya çalışır. Bu işlem sırasında ise House'ın pek alışık olmadığımız göz yaşlarına şahit oluruz.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Heroes 4. Sezon Promo

3. Sezon hayalkırıklığı ile bitmişti. 2. sezona nazaran çok daha iyi ve 1. sezonu andıraan güzel bir sezonun ardından beklenen Peter-Sylar kapışmasının kapalı kapılar ardında kalması, saçmasapan bir şekilde Nathan'ın diriltilmeden ölmesi. Sylar'ın görüntüsünün değiştirilip ona Nathan izlenimi verilmesi... Sanıyorum sezon finalinin saçmalığındaki esas ya Adrian Pastar ya da Zachary Quinto'nun diziden ayrılma ihtimalinin olması ile alaklıydı. 4. Sezon promosuna baktığımız zaman hem Sylar hem Nathan mevcut. İkisi de devam ediyor gibi ama şahsi izlenimim Adrian Pastar'ın devam etmeyeceği. Bu bir duyum değildir, promodan çıkan öngörüdür.

Her sezon öncesi olduğu gibi yine şaşalı bir promo gelmiş. Eski düzenine dönen Peter, lezbiyenliğe adım atan Claire, promo boyunca görülmeyen Mohinder(ayrılmış olabilir) ve ve tabiki bomba, promoyu tek başına götüren, diziye inanılmaz bir hava katacağı şimdiden belli olan T-Bag yani Robert Knepper. Sırf Knepper'ın oyunculuğu ve Villian'liği için izlemeye değer.

Hatırlatmakta fayda var, 4. Sezon 5.Cilt'in ismi kefaret. 4. ciltteki kaçıştan sonra onlara bu zülmü çektirenlere bedel ödetmeye geliyor olabilir Heroes. Hala Sylar'ın iyiler tarafında yer alma ümidini taşırken, böyle bir materyali yok pahasına harcayan senaristlere de bir selam çakmak gerekiyor. Umarım mantık hatalarını en aza indirerek karşımıza sunarlar 5. cildi.