Dizi-Analiz'e Yazarlar Aranıyor

Yeni Sezon Başlıyor! Hangi Dizi olursa fark etmez, kapımız herkese açık... Dizi-Analiz blogunda yazarlık yapmak isteyenlerin, dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli...

Diziler, oyuncular, yönetmenler, yapımcılar hakkında güncel haber, video, fotoğraf gibi basında yer alan materyalleri takip edecek gönüllüler aranıyor... bu konuda blogda görev almak isteyenlerin dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli olacaktır.

28 Kasım 2009 Cumartesi

Bölüm Analizi | House M.D 6x08 | Ignorance Is Bliss

Geçen hafta ekip yeni şeklini almış, Taub ve 13 eski görevlerine dönmüş, Cameron ise hem hastaneden hem de Chase'den ayrılarak diziyi bırakmıştı. Bu hafta ekibin karşısına gelen olay yüksek IQ sahibi olan fakat kuryelik yapan birinin hastalığı ile ilgiliydi. Chase, Cameron yüzünden, Taub ise eski işine dönmesinden dolayı karısı yüzünden hastaya çok fazla odaklanamazken, 13 ve Foreman ayrı olmalarının da etkisiyle bölüm boyunca hiç konuşmayarak ve yanlız kalmayarak hastaya daha fazla kendilerini verdiler.

Tüm yabancı dizilerde olduğu gibi, şükran günü nedeniyle buna da değinen dizide House'nin, Cuddy ile Lucas'ı ayırmak için plan yaptığını ve giderek bu ikiliye kafasını taktığını gördük. Sarhoş takliti ile Lucasın evine giden ve burada Cuddy'i sevdiğini söyleyen House, planının önce işe yaradığını düşünse de daha sonra başarısız olduğunu anladı ve bir süreliğine ikilinin yolundan çekilmeye karar verdi. Cuddy'nin ise hal ve tavırlarından House'yi terslemesine rağmen onu içten içe istediğini görmüş olduk.

Ekibin ilgilendiği hastanın yüksek IQ sahibi olmasına rağmen kuryelik yapması bir bit yeniği oluştururken, hastaya ilk konulan teşhis'in sancılı bir süreçle de olsa en sonunda doğru teşhis olması, diğer bölümlerdeki gibi hastanın nesi olduğunu sürekli anlayamamaları gibi bir durumun yaşanması bu bölümün artılarıydı. Olayları, zekasından dolayı çok fazla düşünen bu yüzden mutlu olamayan hasta'nın, zekasını belli oranda sabitlemek için sürekli öksürük şurubu aldığını bunun kalıcı etki bırakmaması için şurupla beraber alkol aldığını öğrenirken, hastanın söylediği ve bölüme de ismini veren "Cehalet mutluluktur" sözü bu konuda herkesi belli düşüncelere sevk etmiştir.

Bölüm sonunda Chase, bölüm boyunca kendisine yöneltilen iyi olup olmadığna dair soruları kaldıramayıp House'a yumruk atarken, Taub, House'nin dayak yemiş halini çektiği fotoğrafı karısına gösterip bunu kendisinin yaptığını söylerken, ekibin giderek nasıl House'laşa bileceğini gördük.

Bundan sonrası gelecek bölümle ilgili spoiler içerir. Gelecek hafta yayınlanacak bölümün ismi "Wilson" ve sırf bu isim bile bölümün gelmiş geçmiş en iyi bölümlerden biri olabileceği izlenimini bırakıyor. Ayrıca bölümde, Wilson'un yaşama döndürdüğü bir arkadaşının tekrar ölüm sürecine girmesi ve Wilson'un bu konuda yapacakları anlatılacak. Kısacası bu şekilde, dizi karakterleri üzerine yoğunlaşan bölümler, -Three Stories, Euphoria, No Reason, Wilson's Heart, House's Head, Lucky 13- gibi, dizinin en kaliteli ve güzel bölümleri oluyor. Bakalım, 6. sezonun 10. bölümü olan "Wilson" bölümü nasıl olacak.

26 Kasım 2009 Perşembe

Bölüm Analizi | Heroes 4x11 | Thanksgiving

Geçen hafta Samuel'in istediğini yapmış ve 8 hafta öncesine giderek Mohinder'ın yakmaya çalıştığı, Samuelle ilgili olan kaseti kurtarmış ve kaseti Samuel'e getirmişti Hiro. Fakat Samuel verdiği sözü tutmamış ve Charlie'nin yerini ona söylememişti. Bu hafta ise şükran günü temalı bir bölümle karşımıza çıkan Heroes'da, karnavaldaki Lydia ve Edgar, Hiro'nun geçmişe dönmesine rağmen, Samuel'in kardeşi Joseph'in neden yaşamadığını sorguladılar ve bunun neticesinde Lydia, Hiro ile birlikte 8 hafta öncesine gitti. Hatırlanacağı üzere bu sezon başlangıcı Samuel'in kardeşi Joseph'in cenazesi ile açılmıştı, bu bölümde de Joseph'in ölümüne, sinirine bir an hakim olamayan Samuel'in sebep olduğunu gördük.

Aile bağlarına önem veren bir görüntü çizen, bunu her fırsatta dile getiren Samuel, Joseph ile girdiği tartışmda kendi gücünün ne kadar yüksek potansiyele sahip olduğunu öğrenirken bu potansiyeli nasıl kullanacağını ona anlatmayan Joseph'i öldürdü ve Hiro ile Lydia buna şahit oldu. Lydia bu durumu Edgar'a anlatırken, durumu anlayan Samuel, şükran günü yemeğinde Edgar'ı, Joseph'i öldürmekle suçladı ve onu öldürecekken onu ölümden Hiro kurtardı. Sezon başında Peter ile dövüşen ve Noah'ı yaralayan Edgar, ilerleyen bölümlerde Samuel'in karşısında olacak ekipte yer alacaktır bu bölümden sonra. Hiro ise umutsuzca Charlie'nin yerini Samuel' sormaya devam ederken aldığı ret cevabıyla birlikte akıllıca davranarak onu karnavalı terk etmekle tehdit etti fakat Samuel karnavaldaki bir kişiye muhtemelen Hiro'nun hafızasını sildirtmeye çalışırken bir şeyler yanlış gitti ve Hiro istemsizce ışınlandı. Son bir kaç bölümdür yürüttüğüm tez, Hiro'nun, ilk sezon gördüğümüz Future Hiro'ya dönüşmeye başladığıdır. Yakında diğer güç sahiplerine karşı etkili olarak Kensei'nin kılıcını kullanmaya başlayabilir.

Geçen hafta ölümüyle ilgili gerçekleri öğrenen Nathan ve Peter ise şükran günü yemeğinde olan biteni Angela'ya sordu ve Angela yaptıklarını birer birer anlattı. Yemekte bir an tekrar Sylar'a dönüşen Nathan ise, Angelayı öldürmek üzereyken, tekrar Nathan'a dönüştü fakat Nathan oradan kaçarak gitti. Artık bu olay Sylar'ın dönüşüyken, Peter'ın geçen hafta Nathan görünümlü Sylar'a dokunmasına rağmen neden hala onun güçlerini kullanamadığını anlamak mümkün değil. Peter'ın bir şekilde eski güçlü haline dönüşmesi lazım. Belki de bu, Hiro'nun güçlerini geri getiren Jr. Matt Parkman'ın, Peter'a dokunması ile olabilir.

Bölümde son değinilmesi gereken nokta ise, artık hal ve tavırları çok sıkıcı olmayan başlayan Claire'nin, Samuel'ın karnavalına doğru, Noah'tan çaldığı pusula ile yola çıkıyor olmasıydı. Samuel'in etrafındaki güçlü insan sayısı artarken, yani Samuel giderek güçlenirken onun karşısında duracak kişilerden en güçlüsü Peter'ın bu kadar güçsüz olması tarafların savaşında galibin kim olacağını açıkça gösteriyor. Sezona "Kefaret" parolasıyla başlayan Heroes, bu anlamda sezon ismiyle hiç bağdaşmayan bölümler sergiliyor. Bu da hikayede bir kopukluğa neden oluyor ne yazıkki.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Bölüm Analizi | Gossip Girl 3x10 | The Last Days of Disco Stick

Bu hafta oldukça renkli bir bölüm izledik. Oldukça fazla mekanda geçen, oldukça fazla konu işlenen dopdolu bir bölümdü. Öncelikle Blair sezon başından beri bir türlü kurtulamadığı ezik hallerini üzerinden yavaş yavaş atıyor. Görmek istediğimiz entrikacı, hırslı Blair bu hafta gerçekten ekranlardaydı.

Dan, Vanessa ve Olivia’nın grup seks sonrası yaşadığı çelişkileri izledik. Bölüm boyunca sürekli tekrarlanan “üçüncü kişi bir yabancı olmalıdır” kuralını defalarca gözümüze soktular. Olivia ve Vanessa’nın Dan üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmasını ve bu çekişmeleri gayet güzel aktarılmıştı. Olivia en sonunda çekilmeye karar verir Dan’in Vanessa’ya olan duygularını farketmesini sağlayarak. Sonunda 3 sezondur Dan’e deli gibi aşık olduğunu bildiğimiz Vanessa muradına erecek derken yine itiraf gerçekleşmez ve yine ayrı yollara giderler. Dan hem Olivia’dan hem Vanessa’dan olur.

Serena ise Tripp’e iyice vurulmuş, kendisine engel olması için Nate’den yardım istemiştir. Nate de fırsattan istifade Serena’ya bir güzel ilan-ı aşk etti. Dizide en çok yakıştırdığım çirt bu ikili fakat her türlü kombin denenmesine rağmen bir türlü beraber olamadılar. Tam bir şeyler olacağı sırada Tripp içeri girer ve karısının seçim için yaptığı numaraları öğrenip evliliğini gözden geçirmeye karar verdiğini söyler. Ve Nate’in tüm hayaller tekrar suya düşer.

Jenny’yi az da olsa yine görme fırsatı bulduk bu bölümde. Chuck’ın gezdirmek zorunda olduğu büyükelçinin oğluna şehri gezdirme görevi Jenny’ye kalır. Fakat bu Avrupalı oğlan göründüğü kadar masum değildir. Uyuşturucu kaçakçılığına Jenny’yi de alet eder. İşte tam bu sırada gerçek bir kahraman gibi Chuck Bass gelir ve Jenny’yi kurarır. Her ne kadar bu bölümde çok az görebilsek de Chuck’ı bir kaç dakikalık sahnesiyle son derece karizmatikti. İlk bölümlerde sürekli kötülük yapan biriyken şimdi son derece beyefendi kötü imajıyla bu sezon göz dolduruyor.

Dizinin bu haftaki sürprizlerinden biri de Lady Gaga’ydı. Ufak da olsa hoş bir performans sergiledi. Konuk olarak sürekli birilerini görmeye alışkın olduğumuz Gossip Girl bu sezon da çıtayı düşürmeden son derece başarılı devam ediyor.

Bölüm Analizi | House M.D 6x07 | Teamwork

En sonunda Chase, Dibala'nın ölümüne sebep olduğunu itiraf etmişti Camerona geçen haftaki bölümde. Pek çok yerden gelen sağlam bilgiler Cameron'u oynayan Jennifer Morrissonun diziden ayrılacağını söylediği için, bu ayrılığın Chase'nin Dibalayı öldürmüş olduğu gerçeğini öğrenmesi ile olması pek mümkün gözüküyordu fakat böyle olmadı, Cameron Chase'ye destek oldu ve tek yapmaları gerekenin hastane değiştirmek olduğunu söyledi.

Ayrılık kararlarını House ve Foreman'a bildirirken, onlar da hastaneye yatan bir porno oyuncusunun hastalığı üzerine çalışıyorlardı. Eşinin de porno sektöründe olmasından ötürü bölüm boyunca sadakat-aşk üçgeninde pek çok soru yöneltildi hastaya. Yine belli başlı yanlış teşhis yapıldıktan sonra hastanın karaciğerinde kurt olduğunu fark eden ekip bunları yok etmek için basit ilaç tedavisi uyguladı fakat tedavi hastayı daha da kötüleştirdi.

Bu arada House, Wilsonun dediğine göre çevresinde tanıdık insanların olmasını istemesinden, Taub'un dediğine göre tanıdığı insanları geri getirme konusunda bir bağımlılık yaşadığından ötürü, Taub ve 13'ü eski ekibe geri döndürme konusunda ikna çalışmaları yaptı. Böylece bu bölümde uzun süreden sonra Taub ve 13 yer alırken, 13'ün Huntington hastalığına yapılan vurgu bu sezon bu konuya değineceklerine ilişkin bir işaretti.

Her ne kadar Taub ve 13 House'ın yoğun ısrarlarına rağmen işlerine geri dönmek istemeselerde, hayatlarında ne kadar basit bir iş yaptıklarının ve neleri kaybettiklerinin farkına vardıkları an kritik bir müdahele ile House'ın hastaya yanlış teşhis koymasını önlediler ayrıca ekibe de geri dönmek istediler. Hasta'da iyileştiren kurtların aslında onu tedavi ettiğini fark eden ikili ekibe geri dönerken House de ne kadar usta bir uzun vade plancısı olduğunu bize gösterdi.

Chase de belli gel gitlerden sonra ekipte kalmayı istedi fakat Cameron, ekipten ayrıldığını, Chase'nin de House gibi bir adama dönüştüğünü söyleyerek ondan da ayrılarak muhtemelen bir daha gözükmemek üzere diziyi terk etti. Bu ayrılık gerçekten çok dayanaksız zira, Dibala'nın hastalandığı bölüm boyunca ona kötü davranan, tedavi etmek istemeyen önceleri Cameron iken, Chase'nin yaptığı yüz binlerce masum can kurtarmışken, Cameron'un ayrılış şekli tamamen aceleye getirilmiş gibiydi.

19 Kasım 2009 Perşembe

Bölüm Analizi | Heroes 4x10 | Brother's Keeping

Bu sezon özellikle diziye yeni katılan Samuel Sullivan etrafında dönen bir Heroes vardı karşımızda fakat bu karakterin pek çok gizemli noktası açıklanmamıştı izleyiciye. Bu haftaki bölümde ise pek çok soruya yanıt buldu Heroes izleyicisi ve sonunda dizinin bu sezonki gidişatı netleşti diyebilirim.

Öncelikle Samuel'in neden güç sahibi insanları etrafında topladığını bu bölümde anlamış olduk. Hikayesi Mohinder'ın babasının 1961 yılına dayanan Coyota Sands çalışmalarına göre Samuel güç sahibi insanlar etrafında oldukça gücünü katlama özelliğine sahip. Bu şekilde ki etrafındaki güç sahibi insan sayısı arttıkça onun gücü önlenemez bir hal alacak. Samuel'e ilişkin bu sırrı içeren videoyu Mohinder'ın izlediği ve ardından gördükleri üzerine karnavala gittiğini gördük 9 hafta öncesinde. Fakat Samuel'in kardeşi Samuel'in potansiyel tehlikesinden bahsederek Mohinder'dan bu videoyu yakmasını istedi.

2 hafta önce Samuel, Hiro'ya Mohinder'ı öldürdüğünü söylemişti ve geçmişe giderek Mohinder'ın yaktığı videoyu kendisine getirmesini bunu yaparsa Charlie'nin yerini Hiroya söyleyeceğini belirtmişti. 8 hafta öncesine giden Hiro, Mohinder'ın hayatını kurtarırken istediği kasedi Samuel'e getirdi fakat Samuel ona Charlie'nin öldüğünü söyledi. 2 hafta önceki bölümde, 1. sezon gördüğümüz future samuray Hiro'nun temelleri atılıyor demiştim. Bundan sonraki haftalarda intikam ateşiyle çok farklı bir Hiro izleyebiliriz.

Haitili ise bu olaylar yaşanırken Peter'ın yanına giderek ona bir adres verdi ve bu adrese gidip gerçeklerle yüzleşmesini istedi. Hatırlanacağı üzere geçen hafta Nathan görünümlü ve Nathan olduğunu düşünen Sylar'ın bedeni Peter'a gitmişti. Bu hafta bir senatorün 1 haftalık yokluğunun nasıl kargaşa yaratmadığını, Angela'nın, Nathanın tatilde olduğunu söylemesiyle açıkladılar. Haitilinin verdiği adrese giden Nathan ile Peter burada, Nathan'ın cesediyle karşılaştı ve gerçekleri öğrenmek adına geçen hafta ölümle yüz yüze gelen Matt'in yanına gittiler.

Yeni gücüyle Peter, Matt'i iyileştirirken, Matt'in beynindeki Sylar'ın düşünceleri/benliği Nathan'a geçmesine rağmen henüz onu ele geçiremedi. Peter ise olanları anlamamazdıktan gelmesine rağmen Nathan'ın aslında Sylar olduğunun farkında gibi bir ifade çizdi ve Sylar'ın güçlerini absorbe etti. Henüz Sylar'ın tüm güçlerini mi yoksa Nathan'ın uçmasını mı aldığını bilmiyoruz fakat, dizi kendini çok güçlendirmek için etrafında güçlüleri toplayan Samuel ile ona karşı olanlar arasında geçecek izlenmini yaratırken Samuel'e karşı Peter'ın, Sylar'ın güçlerine sahip olamadan bir şey yapmayacağı ortada.

Tahminimce daha rayına oturmuş bölümler gelecektir bundan sonra. Özellikle Sylar'ın geri dönüşü ve Peter'in artık çok güçlü halini görmemiz mümkün. Peter'ın güçlerini kaybettiğinden beri toparlayamaması, Sylar'ın güçlerini daha önce de almasına rağmen Sylar'ın güç alma gücünü almamış olması, sadece tek güç absorbe edebilmesi gerçekten can sıkıyor. Belki de 1. sezon olduğu gibi ona bir Claude Rains lazımdır.

Bölüm Analizi | Desperate Housewives 6x07 | Careful the Things You Say

Bölüme de ismini veren olaylar Susan’ın başından geçiyor. Neredeyse sezon başından beri olduğu gibi bu hafta da Julie’ye saldıran kişi üzerinden gidilerek hoş bir Desperate Housewives bölümü izledik.

Çocukluğundan beri tanıdığımız Julie’nin evli sevgilisinin diziye yeni katılan Nick Bolen olduğunu zaten öğrenmiştik. Julie’ye saldıran da büyük ihtimal o diye tahmin ediliyor. Julie’nin saldırıya uğradığı gün Julie kendisinden ayrılmak istiyor çünkü. Lynette ise arkadaşına kızının durumunu haber vermemeyi tercih ediyor. Dizide herkesin gıpta ettiği bir arkadaşlık grubu var ve bunu da zaman zaman sorgulamaktan geri kalmıyorlar. Kızı gibi sevdiği Julie’nin sırrını annesine söylemektense, ona bu durumda yardım etmeyi seçiyor Lynette. Fakat hala sırlarını öğrenemediğimiz Bolen ailesinin babası Nick Lynette’i de tehdit etmekten geri kalmıyor. Bu sezon en çok merak edilen Julie’ye saldıran kişi ve Bolenlerin sırrı. Henüz ikisini de aydınlatacak bir gelişme yaşanmadı.

Susan ise kızına saldıranı bulmakta kararlı. O yüzden Katherine’in yeniden bir şüpheli olarak sorgulanmasını istiyor. Klasik Amerikan polisleri ise kendisine yardımcı olmazken eskilerden tanıdığı bir arkadaşı davayı almakta bir sakınca görmüyor. İşte tam da burada aslında Umutusuz Evkadınları’nın o kadar da umutsuz olmadığını bir kez daha anlıyoruz. Çünkü davayı devralan polis Susan’ın liseden arkadaşıdır. Susan lisede herkesin ilgisini çeken, ponpon kız grubunda olan son derece sosyal bir kızdır ve arkadaşı ise son derece ezik kalmış, Susan tarafından korkunç bir lakaba sahip olmuş gerçek bir kaybedendir. Susan ile kendi hayatını karşılaştırdığında ise daha da kinlenir Susan’a. Çünkü Susan 2 mükemmel çocuğu olan, son derece şık bir evde oturan mutlu bir ev kadınıdır. Kendisi ise annesinin bodrumunda yaşayan, işiyle evli bir polis. Bu durumda Katherine yakınlaşma içine girer onu suçlaması gerekeceği yerde. Hatta bir kaç hafta önce yaşanan yanlışlıkla vurma olayı yüzünden Susan’ı içeri bile atar ve intikamını biraz da olsa almış olur.

Bree cephesinde ise durum pek değişik değil. Carl ile ilgili bir gelişme yaşanmazken bu bölüm Bree yine Orson’a resti çekti. Fakat Orson ise boşanmamakta kararlı. Angie Bolen ile biraz da mecburiyetten birlikte çalışmaya başladılar. Bölümün en eğlenceli anlarından birisi de Hodge ve Bolen çiftinin yemek sahnesiydi.

Gabrielle ise bir kaç haftadır olduğu gibi yine anneliğinin sorgulandığı bir bölümle karşımızdaydı. Kızına evde ders vermek zorunda olduğu için annelik-öğretmenlik çizgisini bir türlü oturtamayan Gabby çözümü evine hizmetçiliğe gelen kadına öğretmenlik yaptırmakta bulur. Aslında Bükreş’te doktora yapmış olan bu kadın diplaması Amerika’da geçerli olmadığı için evlere temizliğe gitmektedir. Bu bir kaç dakikalık bölümüyle göçmen sorunlarına ufak da olsa değinmiş oldu Amerika’nın en çok izlenen dizisi.

15 Kasım 2009 Pazar

Bölüm Analizi | South Park 13x13 | Dances with Smurfs

Bir Eric Cartman bölümü daha, efsanevi! Bu, 13., sezon’un 4. “Erik Kartman” bölümü Dances with Smurfs’de yine Amerika’nın bir çok yeni klişesine ve klasiklerine dokunduruluyor. Eric, boşalan sabah bildirgeciliği işine talip oluyor; sabah anonslarını kendi yöntemleri ile yapmaya başlayan Cartman, okulda büyük bir dinleyici ve yandaş kitlesine sahip oluyor. Tabi ki Cartman ve “authorit-ay” bir araya gelince olaylar gelişiyor.

Sabah ilk ders, öğrenciler defterlerine yazı yazıyorlar (Kenny kafasına göre sırasında bi topla oynuyor). “Ginger kid” hoparlörlerden okula sabah anonsunu vermeye başlayarak o gün yemekte ne olduğu ve bir kaç gün içindeki veli toplantıları gibi detayları sıralıyor, çocukların bir kısmı gibi biz de sıkıcı anonsları şuursuzca dinliyoruz... Ancak bir anda bir patırtı kopuyor! Hoparlörlerden dinliyoruz, içeri sinirli bir adam kapıyı kırarak giriyor “seni öldürücem, yemin ederim seni öldürücem” diye bağırmaya başlıyor. Anonscu “silahı var” dese de çocuklar belki bir kaç saniye öncesinden fazla ama yine de yarı ilgiyle hoparlörleri dinliyorlar sadece. Saldırgan, anonscu çocuğa, onu karısıyla yattığı için öldürmeye geldiğini haykırıyor, ardından gelen okul görevlisini de öldürüyor ve çocuğu muhtemelen karnından vuruyor (South Park tarzı); herkes hafiften “oğlum ne oluyor” tadında ilgisizce dinlemeye devam ediyor. Saldırganın öldürmek istediği kamyon şoförü ile isim benzerliği yüzünden ölen çocuğun çığlıklarını, haykırışlarını bütün sınıf ilgisizce dinliyor. Ölümünün ardından verilen anma töreninde umursamaz kalabalığın içinde Cartman şu sözleri mıknatıs gibi yakalıyor “.... kim onun yerini doldurabilecek .... bütün okul sizin(!) sesinizi dinleyecek ....”. Haliyle işe hemen başvuran Cartman, masum rolüyle üzerine rakibinin üzerine çamur atarak zaten kimsenin ilgilenmediği bu kadroyu kapıyor.

Yeni işine başlayan Cartmanlı yeni bir sabah... Eric, kendine verilen bilgileri aralara yorumunu ve olay üzerine şikayetlerini katarak okumaya başlıyor; menüde artık sıcak yemek olmadığı dahil bütün bunların sorumlusunun öğrenci konseyi başkanı küçük Wendy ve onun sosyalist rejimi olduğunu haykırıyor. Müdür, Cartman’ı sadece anonsları yapması yönünde uyarınca işin asıl yüzü ortaya çıkıyor: Cartman, basında sansür çerçevesi kapsamında A.C.L.U. görevlilerini okula çağıyıror (belki gerçek bir kurul ama belli ki South Park yine sansüre karşı kurumlardan birini işaret ediyor). Sırtını sağlama alan Cartman, artık her sabah politik eleştrilerini özgürce dile getiriyor. Kısa süre içinde sabah anonslarını her sınıfa koyulan Flat TV’lerden yapmaya başlıyor, her klasik Amerikan sabah eleştirmeni gibi introsu bile oluyor. Ve sonunda artık Cartman politik bir figürdür.

Cartman o kadar eleştirici ve asi oluyor ki, Wendy’nin hasır altından yürüttüğünü iddia ettiği planı bulduğunu iddia ediyor. Eric’in doğal olarak salakça ve aslında kendini çürüten çıkarımına göre Wendy bir solcudur ve amacı Şirinleri öldürmektir (efsaneye göre biliriz ki Şirinler’in yani Smurfs’ün açılımı small men under the red flags yani kızıl bayraklar altındaki ufak adamlar’dır). Cartman’ın manipule kabiliyeti olağanüstü olduğundan tüm öğrenciler Cartman’ın takipçisi ve Wendy’nin karşıtı oluyorlar. Amerika’da politikacı takılıp kitabı olmayan kalmadığı gibi zaten kolay olan bu modayı Cartman da takip ediyor. E kitaptan da para kazanılıyor haliyle (politik yazarlara gönderme). Kolay çünkü Benim okuluma ne oldu? isimli eser sadece Wendy’e hakaretten ve Wendy’nin okul görevlileriyle sürekli ve hangi pozisyonlarda seviştiğinden ibaret. Stan’in kitabı saçma bulmasının üzerine, Cartman hakaret değil de “böyle böyle yaptı mı acaba?” tadında sadece sorular sorduğunu savunuyor. Tipik Cartman... “ben hiç bir şey yapmıyorum, sadece sorular soruyorum. Ne oldu, özgür ülkemizde artık insanlar soru soramayacak mı?...”.

Müdür Victoria, Eric’i tekrar uyarır ancak Wendy hala okul öğrenci konseyi başkanıdır ve savunmasını yapmamıştır. Bizim şişko tabi ki cılkını çıkarana kadar devam eder, aynı “Breast Cancer Ever” bölümündeki gibi. Bu sefer, Eric zamanında Amerikalıların Kızıl Derililere karşı yaptıklarını Kızıl Derililer arasında yaşayarak anlatan “Kurtlarla Dans” filmi gibi “Şirinlerle Dans” (Bölümümüzün de ismi “Dance With Smurfs) adlı bir belgesel çeker ve sabah anonsunda yayımlar. Belgesele göre Şirinler barış içinde yaşayan bir toplumdur, Cartman onlarla yaşarak aslında ne kadar iyi insanlar olduklarını anlar ve Şirinler tarafından dost olarak görülür hatta bir Şirinle duygusal ilişkiye başlar (dramatikleştirme); ve Wendy (Amerikalı) gelip bütün köyü darma duman eder. Sebep de Şirin Böğürtlenleri okulun bir yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilecek olması... Tabi ki Cartman mağdurun yanında, adalet isteyen masum ve haysiyetli spiker rolündedir...

Bütün okul Wendy’e düşman olur hatta Butters yapılacak en gaddar eylemi yapar, Testaburger’lerin kapısına işer! Sonunda Wendy programa çıkar. Cartman, öngörüldüğü gibi keskin sorularla Wendy’i kenara sıkıştırır, ilgiyle ve hafif şeytani gülümsemelerle izleriz. Ancak Wendy, “Şişkoyu” kendi silahıyla vurur. Wendy, okulun elektrik için son çaresi Şirin Böğürtleni’ni almak için Şirinleri yerlerinden taşımak istediklerini ama Şirinlerin gitmek istemediğini ve bu nedenle onların arasına okul öğrenci konseyinden birini yani Cartman’ı yolladıklarını açıklar (Cartman başından beri konseye düşmanlığı ile ününe kavuşmuştur halbuki) ve devam eder; Eric, onları yerlerinden taşımaya ikna edecekken bir şirine aşık olmuş ve o nedenle yıkım ekibi geldiğinde okula karşı savaşmıştır, böylece Şirinler’in ölmesine asıl sebep Cartman olmuştur. Wendy, buna alet edilerek madur olduğunu ve bu utançla yaşayamayacağını söyleyerek konsey başkanlığını Cartman’a devreder; ardından Cartman’ın Şirinlerle Dans belgeseli fikrini çalarak Şirinlere Düzenbazlık adlı bir kitap yazar ve Cartman’ın gerçekleri açıklayan kimse rolünü de kapar. Kitabın filmi çekilir, Avatar, başrolü Angelina Jolie oynar (her kurgusal eserin filmine uygun ilk kişi gibi. Zaten Parker ve Stone, Jolie’yi daha önce de iğnelemişlerdi).

“Salak şişko” artık başkan olduğundan, kendi getirdiği akım ile her türlü sorundan kendi sorumlu tutulur. “Ass Master” bir kez daha istediği otoriteye kavuşma çabalarında zirveye ulaşırken, daha da beter bir duruma düşer.

14 Kasım 2009 Cumartesi

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x07 | The Rough Patch

Bu sezonun en iyi bölümlerinden biriyle karşımıza çıktı How I Met Your Mother bu hafta. Bir süredir çatlak sesler çıkaran Barney-Robin ilişkisinin sınavıydı bu bölüm. Ted'e porno arşivini bırakan Barney, ileride böyle bir durumun ancak ölmesi ya da ciddi bir ilişkisi olabileceğini düşünerek adeta vasiyet gibi olan bir video ile çıktı Ted'in karşısına. Ted'den öldüyse gömülmesini istediği yeri, bir ilişkideyse Ted'in onları ayırmasını isteyen Barney'nin geleceği ne kadar da iyi ön gördüğünü görmüş olduk.

Barney ile Robin arasında yaşanan uyumusuzluğa daha çok dikkat etmeye başlayan Ted, Barney ile Robin'i ayırmak isterken Marshall'a başvurdu ve ikili 2. sezon Ted ile Robinin ayrılmasına neden olan yüzük olayını Barney ile Robin üzerinde uygulamaya karar verdiler. İlişkinin geldiği halden dolayı gördüğümüz yaşlı Robin ve sürekli yemek yiyerek şişmanlayan Barney bu noktada yüzük olayıyla beraber ayrılmadılar ve evlenmeye karar verdiler. Şüphesiz bu karar izleyici için pek de şaşırtıcı olmayan bir nokta idi zira bunun altyapısız bir karar olduğu her halinden belliydi.

İkiliyi ayırmak için Lily'e başvuran Ted ile Marshall, Lily'nin, Robin-Barney arasındaki tüm büyük kavgaları tekrar yaşatarak bu ikiliyi ayırabileceklerini düşünseler de Robin ile Barney bu hatırlatmalardan etkilenmedi ve kendileri ne kadar mutsuz olduklarını fark ederek ayrılmaya karar verdiler. 1. sezondan bu yana Robin karakterinin, güçlü kendine güvenen, kariyerine bağlı bir karaktersende tabiri caizzse bir "slut"'a dönüşmesi kanaatimce bu dizinin en büyük handikapı. Dizi karşımıza çok komik olaylar ve espriler sunsa da ilk 2 sezon yakaladığı ivmeyi kaybetmiş görünüyor. Bunda da karakterlerin ilk hallerinden çok farklı bir noktaya gelmiş olmaları etkili. Ne var ki karakterler yaşlandıkça olgunlaşmıyor daha çocuksulaşıyorlar.

Bölüm sonunda takım elbisesiyle bar'a gelen ve tüm kızların ilgisini çeken Barney ise, çapkınlık alemine geri döndüğünün sinyalini verirken Robin'in, Sparkles dönemiyle ilglili olarak bir videosu daha olduğunu öğrendi ve bu konuda çalışmaya koyuldu. Bu videonun içeriğinin önümüzdeki bölümlerde bir bölüm konusu olması muhtemel. Son zamanlarda Ted ile Robin'in çıktığı zamanlara yapılan göndermelerin sayısı arttıkça kafalarda soru işaretleri artıyor olabilir. İlk günden beri annenin Robin olduğunu savunan ben ise, Robin'in bu halini gördükten sonra bu konuda bir isteksizliğe kapıldım. Robin ile Ted arasındakiler hep gizliden gizliye var olsaydı, arada küçük patlamalar ile ortaya çıksalardı şu anki durumdan çok daha iyi olurdu. Fakat Barney'in bu aşk ilişkisine dahil olması bütün taşları yerle bir etmiş durumda ne yazıkki.

Bölüm Analizi | Gossip Girl 3x09 | They Shoot Humphrey's, Don't They?

Gossip Girl neredeyse sezon ortasına gelmek üzere ve nihayet Jenny'yi doğru dürüst görebildiğimiz bir bölümle çıktı karşımıza. Sezon açılışından beri ufak tefek sahneler dışında pek görünmeyen Jenny bu bölümün ana karakteriydi.

Bildiğiniz gibi Gossip Girl'de her hafta mutlaka bir etkinlik, bir parti, bir açılış mutlaka sosyal bir aktivite oluyor. Bu haftanın aktivitesi ise “Cotillion”. Cottilion gerçekten de var olan bir etkinlik. Amerika, İngiltere ve Avustralya'da yapılmakta. Üst düzey ailelerin genç kızlarını sosyeteye tanıttıkları bir balo. Dizide ise kendisini üst sınıfa kabul ettirmeye çalışan Jenny'nin hikayesi üzerinden gelişen olayları izledik.

Sessiz sakin bildiğimiz Eric ise ablasının kardeşi olduğunu kanıtlayarak Jenny'ye türlü oyunlar oynamaya niyetlendi boyuna bakmadan. Sonunda hem sevgilisinden oldu, hem Jenny'den. İlerleyen bölümlerde ise Jenny'yi rahat bırakmayacağını çok iyi hissettirdi. Jenny için yaptığı Anakin-Darth Vader benzetmesi ise hayli yerindeydi. Fakat Jenny dark side'a çoktan geçiş yaptı.

Bir kaç bölümdür süren Serena-Blair kavgası ise Chuck'ın sayesinde sona ermiş gibi görünüyor. Yaklaşık üç sezondur hemen hemen her bölümde kavga edip küsen, bir sonraki bölümde barışan Serena ve Blair sahneleri pek de heyecanlı geçmedi.

Blair Chuck'ın başka kadınlarla birlikte olmasını son derece hazmetmiş bir görüntü çizdi bu bölümde. Espriler bile yapıyordu bu konuyla ilgili. Nate'in kuzeni evli milletvekili Tripp Vanderbilt ile tehlikeli bir yakınlaşmaya girdi Serena. Sezon başından beri babasının ilgisini çekmek için yapmadığı kalmayan Serena sonunda istediğini elde etti ve babasından bir mektup aldı.

Ve bölümün günlerdir konuşulan grup seks sahnesi. Amerika'da bu sahneler hakkında büyük olay çıktığı, halkın çok tepkili olduğu söyleniyordu. Dan, Vanessa ve Olivia'nın olduğu bu sahneler izleyiciler tarafından çok tepki çekmiş. Fakat diziyi izlediğimizde görüyoruz ki sadece öpüşme sahneleri gösteriliyor. Dizi içerisinde olan olayları bilenler tarafından son derece normal karşılanabilecek bir sahne iken neden bu kadar tepki topladığı bilinmez. Olivia uzun bir süre üniversiteye dönmeyeceğini düşünerek yapmıştı bu çılgınlığı ve filminin iptal olduğunu öğreniyor son sahnede. Dan, Vanessa ve Olivia arasındaki gelişecek olayları ilerleyen bölümlerde görebileceğiz sanırım.

Bölümde çalan bazı şarkılar:
Bölüm başında Jenny'nin kızlarla yürüdüğü sahne: Bitch – Plastiscines
Cotillion balosuna hazırlanıldığı sahne: Questions and Panthers – One For the Team
Grup seks sahnesi: Whatever You Like – Anya Marina
Bölümün en son sahnesi: Saga – Basement Jaxx feat. Santigold

11 Kasım 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | House M.D 6x06 | Known Unknowns

2 haftadır uzak kaldığımız House M.D güzel bir bölümle karşımıza çıktı bu hafta. Ekibe gelen inceleme konusu olan hasta, bir müzik grubuyla bir gece geçirdikten sonra elleri ve ayaklarında ödem oluşan 16 yaşında bir kızdı. House'ın, Cuddy ile daha fazla zaman geçirebilmek adına istemeyerek gittiği konferanstan ötürü kızla ekibin diğer üyeleri ilgilendi.

Kızın yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle doğruyu söyleyememesi, istemsizce yalan söylemesi ekibin ondan düzgün bir hikaye almasını böylece de doğru tanıyı engelledi. Sürekli söylenen doğru olmayan şeylerle kızın tecavüz edilmiş olma ihtimali dahi doğarken kızın sorununu çözen, uzaklarda da olsa yine House oldu ve kızın yediği istridye yüzünden bu hale düştüğünü belirtti. Bu hafta sürekli yanlış tanılar yerine hiç bir tanı konulamaması ve en sonunda doğru tanı konulmasını izledik.

Wilson'un ölmekte ve acı çekmekte olan hastasının yanındayken House'ın onlara bakışı herhalde House'ın yaşadığı değişmin başlıca göstergelerindendir. Daha önce onu hiç bu kadar acıyarak ve duygusal baktığını görmüş müydük? Cuddy ile bir şeyler yaşama umuduyla tıp konferansına gelen House, burada Wilson'un ötenazi hakları üzerine bir konuşma yapacağını öğrendi ve onun kariyerninin tehlikeye girmemesi için bu konuşmayı başka bir doktor ismiyle kendisi yaptı ve oldukça ilgi topladı. Wilson'un ölen her hastasından sonra duyduğu pişmanlık ve suçluluk duygusuna en iyi gelen şey House'ın konuşmasındaki sözleriydi.

Cuddy ise daha önceki sezonlar dedektif olarak karşımıza çıkan Lucasla yakınlaşırken, House Cuddy'nin çocuğuna bakmaya bile razı bir haldeyken bu ikili arasındakiler yine çıkmaza girdi. Chase ise bölüm boyunca kendini aldattığını düşünen Cameron'a, Dibala'nın ölümüne neden olduğunu açıklarken gelecek haftaki bölüm şimdiden merak uyandırdı. Cameron'un, Dibalaya karşı olan tutumundan Chase'yi desteklemesi gerekir fakat aksi de olabilecek gibi. Yazının bundan sonraki kısmında spoiler vardır.

Cameron'u oynayan, Jennifer Morrison'un diziden ayrılacağı artık dedikodudan öte bir bilgi. Bu ayrılığın ölüm şeklinde değil iş değiştirme şeklinde olacağı konuşuluyor. Eğerki Cameron Chase'nin itirafı üzerine hem Chaseden hem de işten ayrılırsa gerçekten bu çok saçma ve altyapısız bir durum oluşturur. Taub ve 13'ün gözükmediği bu haftlarda, Cameron ayrılırsa yerine 13'ün gelmesi çok olağan gözüküyor.

10 Kasım 2009 Salı

Bölüm Analizi | Heroes 4x09 | Shadowboxing

Geçen hafta hepimizi heyecanlandıran bir bölüm izlemiştik Heroes'da. Kahramanlarımız 3 yıl öncesine, 1. sezona gitmişlerdi. Fakat bölüm sonunda bunun geçmişle bir bağlantıdan çok bu sezona bağlanacağını gördük ve Samuel'in Hiro'ya şantaj yaparak geçmişteki kendi hatalarını düzeltmek istediğini gördük. Samuel'in bahsettiği ilk hata 2 ay önce Mohinder'ı öldürmesi olarak karşımıza çıkmıştı fakat bu bölüm ne Hiro ne de Mohinder'i gördük. Muhtemelen gelecek hafta yine bir geçmiş bölümü izleyip bu hususa parmak basacak Heroes.

Bu hafta Claire-Peter ve Matt Parkman arasında dönen hikayeye şahit olduk. 2 hafta önce Sylar'ın aklı, Matt'in vücudunu ele geçirmişti. Bu hafta bu ikilinin gidip gelen mücadelesini izledik. Matt görünümünde ama Sylar beynindeki vücut ile Matt'ın aklı. Her ikisi de karşı tarafa çok akıllı hamleler yaparken, Sylar kendi bedeniyle ilgili gerçekleri öğrendi ve bunu ona yapanları bir gün öldüreceğini söyledi. Matt ise akıllıca davrandı ve son kozunu kullanarak kendi bedenini polislere kurşunlattı. Matt'in öleceğini düşünmüyorum. Sylarla olan mücadelesi devam edecektir.

Claire ise geçen bölümlerde Samuel'in ailesinden olan ve görünmezlik gücüne sahip Becky'nin saldırısına uğramıştı oda arkadaşıyla. Bu hafta babasını yardıma çağıran Claire, Samuel ile karşılaştı ve Samuel etkili konuşmasıyla Claire'i üstü kapalı olarak aileye davet etti. Bu arada Becky'nin küçükken babasının Noah tarafından öldürüldüğünü gördük.

Peter ise iyileştirme gücüyle beraber, bu bölümde yaşanan tren kazası sonrası pek çok kişiyi iyileştirdi. Tek güçlü Peter gerçekten zevksiz oluyor. Peter ile yakınlaşan Emma'nın ise tıp fakültesini bırakma hikayesinin, yeğeninin ölümünden kendini sorumlu tutması olarak görürken Peter'ın Emma'yı neden iyileştirmediği meçhul.

Haftanın en büyük süprizi herhalde karşımıza çıkan Nathan. Önceki bölümlerde Nathan görünümlü Sylar kendi geçmişiyle yüzleşmişti. Bu bölüm ise Sylar'ın bir anda Nathan'a dönüştüğünü ve uçarak Peter'ın yanına gittiğini gördük. Ayrıldı dedikoduları çıkan Adrian Pastar'ın ise dizide kaldığına dair bir işaret olabilir bu.

Hala Samuel'in tek başına götürdüğü belli bir hikaye rayına oturmayan bir sezon izliyoruz. Muhtemelen yine kamplaşan Hero'lar göreceğiz ve bunlar arasındaki savaşa şahit olacağız. Fakat şu anki görüntü Sylar-Samuel'in fazlaca güçlü olduğu yönünde. Peter'ın bir an önce güçlerine kavuşması lazım. Kim bilir belki iyileştirme gücü sayesinde buna kavuşmuştur bile.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Bölüm Analizi | FlashForward 1x07 | The Gift

Yeni yayın döneminde abc'de yayına başlayan ve hatrı sayılır bir kitle edinen FlashForward, sezon başlangıcında gelen 2 kaliteli bölümden sonra üst üste gelen kötü bölümlerinden ardından epey vurucu bir bölümle karşımıza çıktı bu kez...

Bölüm 'Mavi El' ve 'Rutherford' dosyalarının araştırılması ile başladı. Mavi El'in, kararma esnasında geleceklerinde sadce karanlığı gören (ki Demetri'de bunlardan biri) insanların bir araya gelerek kuralsız ve amaçsızca birbirlerine işkence ettiği, öldüğü ve öldürdüğü bir çeşit kulüp olduğunu öğrenen Mark, Demetri ve Al kulübün kesin yerini saptayarak Dr.Reynolds'u yakaladılar.

Kararma esnasında Afganistan'daki asker kızının aslında ölmediğini gören Aaron ise kızının Afganistan'daki arkadaşı Mike'ın gelişi ile enteresan şeyler yaşadı... Önce kararma esnasında kızınının yanında iken elinde bulunan çakıyı Mike'ın ona vermesi ile sevindi fakat kendinden emin bir biçimde kızının öldüğünü söyleyince yıkıldı... Kızının öldüğü gerçeğini kabullenmeye başladıysa da bölüm sonunda kızını evde sandalye karşısında otururken buldu. Açıkçası gerçekleşmesini hiç beklemediğim ve beni de epey şaşırtan bir gelişmeydi bu...

Bölümün en vurucu gelişmesinde ise 'Rutherford' dosyasını bir diğer bayan ajan ile araştıran Al'in kararma esnasında gördüğü fakat kimseye anlatmadığı (veya yeni hatırladığı) telefon görüşmesine şahit olduk. Buna göre Al gelecekte ikiz sahibi bir kadını yanlışlıkla vuruyor ve bunun vicdan azabını çekiyordu. Vurduğu kadının öldüğü haberini Mark'tan alan Al, geleceğin değiştirilebileceği fikrini, işlediği cinayeti engellemek isteği ile birleştidi ve çözümü intihar etmekte buldu. Yine beklemediğim ve şaşırtıcı bir gelişme ile çatıdan kendini aşağı bırakarak yaşamını yitirdi.

Kararma esnasında geleceği gören Al'in ölmesi, yine kararma esnasında geleceği farklı gören Aaron'un bu gördüklerini imkansız hale getirecek bir durumda kalması ve Demetri'nin sevgilisinin ısrarla düğünlerini gördüğünü iddaa etmesi (bana Demetri'nin cenazesini görmüş gibi geliyor) şu an için diziyi heyecanlı kılan unsurlar arasında... Bakalım gelecek bölümde bu sorular ne yönde yanıt bulacak...

6 Kasım 2009 Cuma

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x06 | Bagpipes

İlişkilerdeki kavgalar ve alt kat komuşularının üst kat komşularının hayatlarına ne ölçüde dahil olduklarına dair bir bölüm izledik bu hafta. Bulaşık yıkama işini sürekli Marshall'a bırakan Lily ile Marshall arasında, bu nedenden dolayı oluşan durum, Robin ile Barney'in karakterlerine çok zıt hareket etmeleri ve Ted'in üst kat komşularından çektiği bol gayda sesli bir bölüm karşımızdaydı.

Marshall için hayat çok güzel giderken, kendine bile itiraf edemediği mutsuzluğu Barney sayesinde gün yüzüne çıktı ve bulaşık yıkamaktan nefret ettiğini ama bunu Lily ile paylaşamadığını gördük. Aslında Barney'in, Marshall'a gaz vermek amacıyla yaptığı konuşma oldukça mantıklı olsa da, Marshall'ın her şeyi eline yüzüne bulaştırması ve kavganın bulaşık kavgasından çıkıp, evliliğin her aşamasına etki eden bir kavgaya dönüşmesi oldukça güzel sahnelerdi.

Kendilerine adeta 2 aşık Barney ve Robin ise, kavgadan kaçmak için kendilerince bir yol bulmuş olsalar da, bunu gerçekleştiremedikleri anda, sadece bir sebepten ötürü değil o güne kadar kaçtıkları bütün sebeplerden ötürü kavga ettiler ve onların büyük kavgaları Marshall ile Lily'i barıştırmaya yetti.

Robin ile Barney'in geleceği bu bölümde yaşananlarla pek de parlak görünmedi. Bir kaç hafta önce Barney'in, Bekarlığı özleme sinyallerine uzun zamandır değinilmiyor. Bu arada bu bölümde ufak bir Slap Bet olayını izleme şansı bulurken, ilerleyen bölümlerde Marshall ile Barney arasındaki Slap Bet'e ilişkin bir bölüm izleyeceğimiz dedikodusu son derece kuvvetli yayılıyor.

Son olarak hayal de olsa Barney ve Lily'nin romantik ve öpüşme sahneleri ile birlikte dizide bir şekilde birbiriyle öpüşmeyen karakter sayısı iyice azalmış durumda.

3 Kasım 2009 Salı

Bölüm Analizi | Heroes 4x08 | Once Upon A Time in Texas

Sonunda izleyicinin istediği ve merakla beklediği bölüm geldi bu hafta Heroes'da. Hiro 2 hafta önceki bölümde, 3 yıl öncesine Charlie'yi kurtarmak için ışınlanmıştı. Bu bölüm sadece Hiro'nun Charlie'yi kurtarmasıyla alakalı bir bölüm olmayacaktı, 3 yıl önceki olayları, 3 yıl sonraki bilgiyle izlemek ayrı bir keyif verecekti izleyiciye. Öncelikle bölümün bende bıraktığı bir izlenim varsa o da, ilk sezon gördüğümüz kılıçlı, uzun saçlı, samuray Hiro'nun bu bölümde temellerinin atıldığıdır. Bu nokta doğru çıkar ya da çıkmaz fakat bölüm boyunca future Hiro'ya yapılan göndermeler, Hiro'nun geçmişteki haliyle konuşurken konuşmasını değiştirmesi ve tabiki bölüm sonundaki siniri.

Hiro'nun geçmişte en ufak şeyi dahi değiştirmesi büyük bir felaket anlamına gelebileceğinden kendi çıkarlarını düşünen Samuel de Hiro'nun arkasından zamanda yolculuk etti. Samuel'in amacı Hiro'yu kendi safına katarak geçmişte kendinin yaptığı hataları istediği gibi düzeltebilmesiydi.

Bölüm Hiro ile Sylar'ın erken karşılaşması ile başlarken, 1. sezonda gördüğümüz Ando ve Hiro'nun restoranta giriş sahnesi, Sylar'ın telekineziyi kullandığı sahne yeniden gösterilirken ilk sezon gösterilmeyen bir olayla karşılaştık ve Noah ile yardımcısının da o kafade olduğunu gördük. Sylar'ın Claire'yi öldürmek için gideceği homecoming'e ve save the cheerleader save the world'a yapılan atıflar ise herhalde Heroes izleyicisini bu sezon ilk kez bu kadar keyiflendirmişti. Noah ile yardımcısının yakınlaşmaları ise bölümün en gereksiz detaylarıydı. Bu durumdan çıkan tek sonuç, Noah'ın yardımcısı olarak gördüğümüz Lauren karakterinin yeni bir karakter olarak diziye katılması olabilir. Yoksa bu ikilinin olduğu sahnelerde Peter'ın toy hallerini görmek daha keyifli olabilirdi.

Hiro, Sylar'ı basit bir şekilde alt ederken, Charlie'nin Sylar yüzünden olmasa da beynindeki pıthı yüzünden öleceğini fark etti ve bunu çözebilcek kişinin Sylar olduğunu anlayarak, Sylar'a gelecekte bildiği her şeyi söyleyeceğine dair anlaşarak Charlie'yi tedavi etmesini istedi ve Sylar gücünün farklı bir boyutunu kulanarak Charlie'nin beynindeki pıhtıyı çıkarttı. Sylar'a yanlız ve mutsuz olacağını söylemekle yetinen Hiro'nun bu açıklaması ile tatmin olup geri dönmeyen Sylar ise biraz ironik bir durum oluşturdu.

Bölümün sonunda ise Samuel, Charlie'yi bilinmeyen bir yere ışınlayarak Hiro'ya karşı koz kazandı. Samuel'in bölüm başında ölüm döşeğinde olduğunu gördüğümüz ve onun da zamanda yapabilme gücü olduğunu bildiğimiz akrabasını ise kurtarmak istemesinin tamamen kendi çıkarıyla alakalı olduğunu izleyiciye yansıttı dizi ve Samuel ilk olarak 8 hafta önce yaptığı bir hatadan bahsetti ve karşımıza alevler içinde yatan bir Mohinder çıktı. Mohinder'ın da olaya dahil olmasıyla dizi ilginç bir hal aldı.

Bölümdeki Isaac Mendez sahneleri sanki tamamen oyuncuya bir özür niteliğinde olan sahnelerdi zira ilk sezondan farklı sahneler görmedik. Peter'ın 2 haftadır görünmemesi, dizinin 1. sezona bağlanmayıp sadece 1. sezondaki bir olayı, 4. sezona bağlamak için böyle bir bölüm yapması açıkçası biraz hayal kırıklığı niteliğinde. 4. sezon hala ne idüğü belirsiz bir Samuel karakteri etrafında dönüyor zira.

27 Ekim 2009 Salı

Bölüm Analizi | Heroes 4x07 | Strange Attractors

Geçen hafta Hiro 3 yıl önceye ışınlanmış ve geçmişte Sylar'ın öldürdüğü Charlie'yi kurtarmak amacıyla bunu gerçekleştirmişti. 1. sezonla kurulan bu bağlantı tüm Heroes izleyicilerini heyecanlandırırken bu bölüm, ne Hiro ne de Peter ile karşılaştık.

Haftalardır ortalarda gözükmeyen Matt ve onun beynindeki Sylar bu bölümün temel noktalarıydı. Matt'in gördüklerinin hayal fakat Sylar'ın düşünme gücünün Matt'in kafasında olduğunu gördük. Matt bu düşünceleri alkol alarak çözdüğünü zannetse de bölüm sonunda Sylar, Matt'in bedenini ele geçirdi. Şimdi ortada güçleri olmayan sadece Matt'in güçlerine ve Matt'in görünümüne sahip bir Sylar ile, Nathan'un düşüncesine fakat bütün güçlere sahip Sylar görünümü var. Bakalım bu iki bedenin karşılaşması nasıl olacak.

Noah, Tracy ile geçen hafta karşımıza şifacı olarak çıkan Jeremy'i polisten kutarmak için uğraşırken, Samuel Tracy'e uğradı ve hem onu hem de Jeremy'i karnavala/aileye davet etti. Her ne kadar bölüm sonuna değin Tracy bu teklifi umursamasa da Jeremy'nin ölümüyle birlikte karnavalın yolunu tutacak gibi gözüküyor.

Bu bölüm Samuel'in gücü ve pusulalarla ilgili daha çok soru cevap buldu. Samuel'in gücünün tamamıyla bir toprak kontrolü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz fakat önceki bölümlerde olan mürekkebi de kontrol etmesi bu noktada soru işareti. Samuel'de dövmesi bulununan ve güçlü kişilerin elindeyken çalışan pusulaların ise Samuel'in karnavalına yol gösterdiğini öğrenmiş olduk.

Ayrıca bu sezon hiç gözükmeyen Mohinder'ın adı da bu bölümde geçerken belki de kendisini ilerki bölümlerde görebileceğimizin sinyali geldi. Yazının bundan sonrası haftaya yayınlanacak bölümün promosuyla dolayısıyla bölümle ilgili spoilerler içerir:

Gelecek hafta Sylar ile Hiro'nun düellosu olacağı promoda görülürken daha da ilginç olanı, Sylar'ın Claire'yi okulda yakalıyor olması. Eğerki bu görüntüler 1. sezona ait değilse, dizinin gidişatı çok daha iyi yerlere gelecektir.

25 Ekim 2009 Pazar

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x05 | Duel Citizenship

Bu hafta eski sezonlara bol atıflı bir bölüm izledik How I Met Your Mother'da. Marshall ve Ted'in Firro anıları, Robinin Kanada özlemi... Ted ve Marshall, ünivrsitede yaptıkları, Chicago ya pizza yeme aktivitesini gerçekleştirirken onları ziyaret eden Lily ile ikilinin yol macerası ve Robin'in çifte vatandaşlığı konu edildi bu bölüm.

Lily'nin bol çişli yol macerası, kaset yerine dinlenen kitap, pis pizzacı ve tabiki içinde ne olduğu bilinmeyen enerji içeceği... Fierro'lu sahnelerde ise, dizinin sadık takipçileri için oldukça hoş anılar duruyordu. Bunlardan en başlıcası ise tabiki takılıp kalan kaset ve çalan şarkı.

Barney, Robin'e bir dava açılması nedeniyle sınır dışı edilmemek için Amerikan Vatandaşı olmasına yardımcı olurken, Amerikalıların ne kadar öz eleştiri sahibi olabildiğini ve Amerika'yı herkesten fazla eleştirebildiğini gördük. Robin Amerikan vatandaşlığına geçmeye bir o kadar yaklaşmışken, duyduğu memleket özlemi ile kendini Toronto'da bulması ve orada her iki ülke vatandaşlığı arasında sıkışmış bulması oldukça doğru tespitlerdi.

Geçen bölüm sonu Barney'in, ilişkisinden ötürü yaşadığı pişmanlık bu bölüme yansımazken, bu konuya muhtemeldir ki ileriki bölümlerde değinilecektir.

22 Ekim 2009 Perşembe

Sizinki de Analiz mi Bildiğimiz Özet !

Blog'a çeşitli yorumlarda bu eleştiri yapıldı. Yazılanlar özet, analiz değil diye. Eleştiriler siteler için her zaman önemlidir ;fakat bu eleştiriler hakaret boyutu almaya başladığı zamanlar da oldu, sert bir mizaçta yazıldığı zamanlarda. Bu blogda yazılan tüm yazılar Bölüm Analizleridir. Analizden okuyucunun ne anladığı tabiki önemli fakat, bölümle ilgili yazılar, ilgili bölümdeki olayları anlatan, geçmiş bölüme atıflarda bulunan ve geleceğe dair teoriler öngören yazılardır.

Takdir edilmelidir ki, 40 dakikalık ve bir çoğu pek felsefik soyut anlam taşımayan diziler için daha derinlemesine bir şeyler yazmak, karakter portfolyoları çıkarmak, bilimsel incelemelerde bulunmak imkansızdır.

O yüzden eleştiri yaparken bu noktaları atlamayalım. Eğer ki buradaki yazıları vakit kaybı olarak görüyorsanız, karşı tarafın emeğine saygı duyarak, hakarette bulunmadan, bloga bir daha giriş yapmazsınız, her iki taraf da mutlu olur.

Bölüm Analizi | House M.D 6x05 | Brave Heart

House M.D'nin, ilgili bölümdeki hastaların arka planını anlattığı ve dizinin ilk 2-3 dakikasında yer alan kısa bölümler bazen ilgi çekici sahnelere gebe olmuştur. Bu hafta yayınlanan bölümde de adeta bir aksiyon kısa filmi izleyerek giriş yaptık diziye.

Bölüme konu olan hasta yüksekten düşen ve yaralanan bir polis memuruydu. Fakat ekibin onu incelemesinin nedeni bu düşüş değil, bu hastanın 3 kuşaktır babasının ve dedesinin 40 yaşında kalp krizi geçirip ölmesi, hastanın da kendisinin aynı kaderi yaşayacağına inanmasıydı. Hasta'ya yapılan tüm testlere rağmen herhangibir sorun çıkmazken, onu plasebolarla evine yollayan House, 4 saat sonra Hastanın öldüğü haberini aldığında belki de hayatı boyuncaki en kötü anlarından birini yaşadı.

Foreman ile House'nin ölen hastanın otopsi sahnesi ise gerçekten inanılmazdı. Hastanın aslında ölmediği ortaya çıkarken, gerçek sorunu bulunup tedavi edildi ve hasta daha önce bilmediği oğulu ile yeni bir hayata merhaba dedi.

Tüm bunlar olurken Chase, ölümüne sebep olduğu diktatör yüzünden daha fazla vicdan azabı çekmeye başladı ve çareyi günah çıkarmakta bulsa da bu da fayda etmedi. Bölümün en heyecanlı anları şüphesiz House'nin duymaya başladığı fısıltılardı. Tam her şey eski kötü günlerine geri dönüyor denilirken bu fısıltıların kaynağını yan odadaki Wilson olduğunu ve Wilson'un Amberle konuştuğunu gördük. Bu noktada House'nin öldüğü babasıyla kısa da olsa olan konuşması gerçekten çok duygusaldı.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | Heroes 4x06 | Tabula Rasa

Blog ingilizce olsa, yapımcılar blog'u takip ediyor derdim. Haftalardır hatta geçen sezon sonundan beri Heroes ile ilgili yakındığım noktaların üstü bir bir çizildi ve bu bağlamda adımlar atıldı dizide. Kaç analizdir, diziyi kurtarsa kurtarsa 1. sezon bağlantısı kurtarır, bir past/future bölümü lazım diyordum ki imdadımıza yetişti bu bölüm. Evet tam olarak bir 1. sezon bağlantısı yoktu ama bir sonraki bölümün geçmişte geçeceğini ve 1. sezonla tamamen alakalı olacağını gördük.

Dizinin 1. sezonu izleyicinin bilmediği pek çok soruyla gizemli bir havası vardı dizinin. Future Hiro'nun ilk göründüğü an, Peter'ın potansiyelini ortaya çıkardığı zamanlar izleyiciyi heyecanlandıran şaşırtıcı gelişmelerdi. İlk sezon save the cheerleader save the world mottosu benimsenirken 2. sezon iyi kötü bir virüs konusu işlenmişti. 3. sezon ise önce kötüler-iyiler savaşı sonrasında ise kaçaklar konusu işlenmişti. 4. sezonun en büyük handikapı, hala da sürmekte olarak, tam olarak bir konu bütünlüğü bulunmaması.

Samuel Sullivan'ın diziye katılması yeni bir heyecan olarak ortaya yansıdı fakat, cilde de adını veren Kefaret ile Samuel Sullivan'ın dizideki konumu henüz netleşmedi. Geçen hafta polislerden kaçarken, Samuel'le karşılaşan ve ona sığınan Sylar bu bölümde geçmişiyle yüzleşse de, kendi içinde Sylar olmayı değil Gabriel olmayı seçti. İlerki bölümlerde Samuel'in de oyunlarıyla eski Sylar'ı görmemiz mümkün olacaktır. Buradaki asıl soru, Samuel-Sylar ikilisinin, Peter'la bir savaşa girip girmeyeceği.

Yine geçen hafta Hiro'nun Peter'ın yanına ışınlandığını görmüştük. Hiro'nun ölmekte olduğunu öğrenen Peter ise onu kurtarmak için Noah'a gitti ve birlikte bir iyileştirici bularak, Hiro'yu kurtarmak için adım attılar. Hiro'dan ışınlanma gücünü alan Peter, iyileştiricinin pompalı tüfekle ateşinde zamanı durdurduğu anda yaşadığı mutluluk ile vurulduğunu fark ettiği anki şaşkınlığı bölümün en görülmeye değer sahneleriydi.

Hiro ise hastanede dahi mutluluk saçmayı başarabilirken, geçmişte yaptığı hatalar listesine önceden fark etmediği bir isim ekledi: Charlie. Hatırlanacağı üzere 1. sezon Hiro ile Charlie'nin yolları bir yemek durağında kesişmiş, üstün hafıza gücüne sahip olan Charlie, Sylar tarafından öldürülmüştü. Hiro istemsizce kendini 3 yıl önceye ve Charlie'nin yanına ışınlarken bu durum gelecek bölümde, 3 yıl öncesini göreceğimizi bizlere gösterdi ki bu da Heroes izleyicileri için yeterince heyecan veren bir durum.

Gelecek bölüm umarım ki geçmişte kısa sahnelerle sınırlı kalmaz ve hikaye bir şekilde 1. sezon'a tekrar bağlanır. Hatta bu noktada Peter'ın eski güçlerini bir anda alabileceğini, Nathan'ın geri dönebileceğini bile söylemek mümkün olur.

18 Ekim 2009 Pazar

Bölüm Analizi | Heroes 4x05 | Hysterical Blindness

Geçen hafta bölüm sonunda Sylar'ın dönüşüne şahit olmuştuk Heroes'da. Bu hafta görüldü ki, Sylar tam bir dönüş yaşayamadı henüz. Yaşadıklarının farkında olmadan ormanlık alanda koşuşturan Sylar devriyeler tarafından bulundu ve göz altına alındı. Kim olduğunu, geçmişini, güçlerini hatırlamayan Sylar'ın parmak izi analizi sonucu kimliği ortaya çıkarken, annesini öldürmüş olduğu gerçeğine inanamadı. Geçenm sezon gelecekte karşılaştığımız iyi Sylar'ın belki de temeliydi bu haftaki Sylar.

Dizinin büyük bir hayran kaybı yaşadığı ortada. Konu çok dağınık olarak ilerlerken izleyiciyi en çok ekrana çeken Robert Knepper'in canlandırdığı Samuel karakteri oluyor. Bu bölüm de Samuel, ailenin yeni üyesini aileye tanıtma sözü verirken bu yeni üye tahmin edildiği gibi Sylar çıktı. Polislerden kaçarken Sylar'a yardım eden Samuel Sylar'ın bu iyi halini istismar edecektir. Bu arada Adrian Pastar'ın bir daha görünme olasılığı iyice düşmüş gibi. Galiba o da diziden ayrıldı.

Sylar cephesinde bunlar olurken, Peter ile iş yerindeki sarışın bayan arasında bu bölümde bir yakınlaşma izleyicinin gözleri önüne serildi. Peter bu bayanın, seslerle ilgili olan gücünü alırken bu gücün daha önceki bölümler sesleri görmek üzerine olduğunu göstermişti yapımcılar bize. Fakat bu bölüm bu gücün kuvvetli bir etki yaratabildiğini gördük. Kısacası bu güç herhangibir sesi bir insanın istediği şekilde, şiddet verebilecek şekilde kullanması.

Kaanatimce bölümün tek ve en önemli olayı geçen bölüm gücü ve hastalığı ile ilgili gerçekleri kardeşine açıklamak üzereyken belirsiz bir yere ışınlanan Hiro'nun, Peter'ın yanına ışınlanmasıydı. Bir Future veya Past bölümü kapıda demektir bu. Daha önce de belirttiğim gibi hikayeyi bir yerinden 1. sezona bağlayabilirse senaristler gerçekten mükkemmel olur.

Son bir not, meşhur company logosu için. Yukarıdaki resimde de görülebileceği gibi bu bölüm açıkça gösterdiler bu logoyu. Bu da gelecek bölümle ilgili bir ipucu olabilir.

16 Ekim 2009 Cuma

Bölüm Analizi | The Big Bang Theory 3x04 | The Pirate Solution

The Big Bang Theory 3. sezonundan en büyük beklentim, kahramanlarımızın kuzey kutbu maceralarına bol atıflı bölümler olmasıydı. Lakin sezonun ilk bölümünde bir iki nokta hariç senaristler bu malzemeyi hiç kullanmadılar ve kuzey kutbu macerası sadece Penny ile Leonard'ın daha geç birlikte olmalarını sağlayan bir bahane gibi durdu.

Geçen hafta bütün bir bölüm Penny'i Leonard ve Sheldon'un evinde izlemiştik. Aynı husus bu bölümde de devam etti. Leonard'ın tek bir sahnesi hariç Penny ve Leonard'ın yine bütün sahneleri evdeydi. E Haliyle üst üste bütün bölümler bu şekilde geçince dizinin dinamikliği epey yitirilmiş oluyor.

Bu bölüm Raj'ın yeni bir iş bulmazsa sınır dışı edilmesi riski olması konu edildi ve herkes Raj için yeni bir iş bulma gayretine girdi. Raj, aslında kendisi için kötü sayılmayacak bir iş bulmuşken kadınlarla konuşamama sorununun varlığı ile bu işe giremedi ve Sheldon'un iş teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Sheldon ile 5 dakika geçirmenin dahi çile olduğu gerçeğini bilen Raj, geçirdiği iş vakitinde oldukça zor anlar yaşarken bu dakikalar izleyiciler için bir o kadar güzeldi.

Raj'ın gece gündüz Sheldon'la çalışmasından dolayı iyice yanlız kalan Howard ise Penny ve Leonard çiftini rahatsız etti bu bölümde.

Ne yazıkki Sheldon'un "bazinga", Raj'ın iş grubundaki bayanla konuşmak için alkol alıp patavatsızlık yaptığı ve Raj ve Sheldon'un ana dilde küfür üzerine konuştuğu ve tabiki eye of tiger'li sahneler hariç çok fazla güldürmedi dizinin bu bölümü. Ne varki şükran gününe yapılan atıf, Howard'ın bahsettiği hindi doldurulmuş balık yemeği, Penny'nin mahkemelik olan akrabası hususları ileriki bölümlere güzel malzeme olacaktır.

Bölüm Analizi | One Tree Hill 7x04-05 | Believe Me, I'm Lying - Your Cheatin' Heart

Daha önceki yazılardan birinde, One Tree Hill'in artık şaşırtamadığını anlatmış, hatta diziyi bu açıdan PrisonBreak ile karşılaştırmıştım. Bu bağlamda güzel örnekler oldukları ve yapılacak yorumlar aşağı yukarı aynı olduğuiçin 7. sezonun 4. ve 5. bölümlerinin analizini, tek bir yazı ile yapmaya karar verdim.

One Tree Hill'in önceki sezonlarında, dizinin bu kadar sevilmesinin en büyük etkenlerinden biri, büyük olayların sadece sezon finallerinde olmamasıydı. Keith 3. sezonun 16. bölümünde ölmüş, Tree Hill Ravens 4. sezonun 9. bölümünde eyalet şampiyonluğuna ulaşmış (bu bölümde aynı zamanda Lucas kalp krizi, Haley de ciddi bir trafik kazası geçiriyor), Quentin 6. sezonun 2. bölümünde vurulmuştu. Genel dizi mantalitesinden oldukça farklı olan bu yanı, izleyicinin çok hoşuna gidiyordu. Hatta 4. ve 6. sezon finallerinde her şey o kadar güzel ve "çözülmüş"tü ki,dizi o noktada bitse herkes tatmin olurdu. Sonuç olarak bu şekilde 7. sezona kadar gelindi.

7. sezonun şu ana kadar izlediğimiz bölümlerinde, üst paragrafta anlatmış olduğum dizinin genel gidişatına yönelikizlenen çizgiden uzak bir görünüm vardı. Elbette henüz sadece 5 bölüm izledik ve sezonun geneline yönelik bir yorumyapmak için erken; ama "sezon içi büyük olay(lar)ı"nı, her One Tree Hill sezonunda beklediğimiz de bir gerçek.

Hilarie Burton ile 7. sezon için anlaşamadıklarında dizinin yapımcıları muhtemelen 'Peyton Sawyer karakteri dizidenayrılırsa bu dizinin "drama kraliçesi" kim olacak?' sorusuyla karşı karşıya kalmışlar (çünkü görünen o ki izleyicinin o "drama"nın eksikliğini hissedeceğine kanaat getirmişler) ve Haley'nin ablası Quinn'i getirerek bu sorunu çözme yoluna gitmişler. Peyton gibi 6 sezon boyunca (gerçekten bütün bunları 6 sezon boyunca tekrar tekrar yaşıyor-yaşatıyor) 2 ayrı annesini kaybetmiş, okulda serseri kurşun kurbanı olmuş, üvey kardeşi olduğunu iddia eden bir psikopat tarafından taciz edilmiş, Jake ve Lucas için defalarca ağlamış, "people always leave" adlı sloganını anneleri, babası ve aşık olduğu bilimum erkek için kullanmış bir karakter yerine getirilmişti Quinn ve bu "drama"yükünün altından kalkması gerekiyordu.

Henüz drama kraliçeliği kapsamında sadece yok yere kocasından ayrılan Quinn,Peyton Sawyer'la bu anlamda karşılaştırılmaya hak kazanmış değil; ama Clayton'la -Nathan ve David'in itirazlarına rağmen- gittikçe yakınlaşıyor olması ve araları kötü olan Haley-Nathan çiftinden uzaklaşmak için çocukça yollarabaşvurması, doğru yolda olduğuna işaret.

5. sezonun 17. bölümünde Lucas, Lindsay'nin başka biriyle birlikte olduğunu öğrenmiş ve o sinirle Tree Hill Ravenskoçu olarak çıktığı maçtan, hakeme ve rakip takım oyuncularından birine saldırdığı için atılmıştı. Mouth bütün buolayları kamerasıyla çekmiş; ancak patronu sorduğunda arkadaşını savunmak için çekemediğini söylemişti. Bu da tabiiki patronunun, Mouth'un yeteneklerini sorgulamasına ve daha büyük işlere hazır olmadığını düşünmesine neden olmuştu.

7. sezonun 4. bölümünde de Nathan'ın başka bir kadınla ilişkiye girdiğini aynı nedenle haber yapmayı reddeden Mouth'u, 5. bölümde -yayından kaldırılmasının ardından- depoda kasetlerin dizilmesine yönelik bir işte çalışırkengördük. Rahatsızlanan bir model yerine son anda podyuma "0, bir beden değildir" tişörtüyle çıkan ve herkes tarafından çok beğenilen Millie'nin, bu olayın öncesinde ve sonrasında yaşananlardan dolayı Alex'le gittikçe yakınlaşması ve Alex'in hayat tarzına özenmeye başlaması, Mouth ile arasını bozdu. İlerleyen bölümlerde Mouth-Milliearasında bir "Değişmeni istemiyorum / Sen bu değilsin, çok değiştin." konuşması geçecektir.

Dan Scott'ın anlatıcı konumundan uzaklaşarak diğer karakterle nasıl tekrar iletişim içine gireceği sorusunun cevabıda 5. bölümün sonunda verildi. Bölümün başında Nathan'ı, Renee konusunda yardım edebileceği bir şey olup olmadığınıöğrenmek için arayan Dan, net bir ret cevabı almış olmasına rağmen ipleri kendi eline almaya karar vermiş olsa gerekki Renee'i yanına getirtti ve ona, henüz duymadığımız bir teklifte bulundu.

Renee'in Nathan'la yaşadıkları hakkında kendinden çok emin konuşması, Haley'nin kafasında Nathan'a yönelik kuşkularıartırdı; zira Nathan'ın deyimiyle: "Ben olsam ben de kendimden şüphe duyardım." Yine de ikisi de birbirlerine olaninançlarını yitirmedi ve bölüm sonunda birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek bütün bu olaylardan duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Jamie, annesiyle babasının bu konuya ilişkin bir konuşmalarına şahit oldu ve onların boşanmalarından korkmaya başladı. Haley, Nathan'la birbirlerini sevdiklerini ona anlatmaya çalışırken de cevabı yapıştırıverdi: "Quinn ve David de birbirlerini seviyor; ama ayrıldılar."

6. sezonun, başta Peyton'la geçmişi olduğu için nefret edilen, sonradan Brooke'a yönelmesi ve aslında iyi bir adam olduğunun anlaşılmasıyla sevilmeye başlanan karakteri Julian, 7. sezonda Alex'le yakınlaşmaya devam ediyor.

Tabi şimdilik bu yakınlaşmayı profesyonel seviyede tutmakta kararlı; ancak Alex kendisinde görünüşten çok daha fazlasıolduğunu iddia ederken Brooke'un kapıdan içeri girerek Alex tarafından "Ben böyle biri değilim işte" diye örnek gösterilebilecek bir portre çizmesi, Julian'ın fikirlerinin de ileride değişebileceğini gösteriyor. Alex'i Brooke'a hiçbir zaman tercih etmeyecektir elbette; ama Brooke ile Alex'e bir yazar olarak destek olma konusunda yaşadıkları tartışmalar, aralarını bozabilir.

Yine 5. sezonun 17. bölümünün aynı sahnelerine bir atıfta bulunacağım. Lucas'ın, Lindsay'nin başka biriyle olduğunuöğrendikten sonraki tepkilerini çok gerçekçi bulmuştum ve yazarları çok takdir etmiştim. David'in Quinn karşısındakihallerinde de yazar ekibinin benzer bir başarısı olduğunu söylemek mümkün.

15 Ekim 2009 Perşembe

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x04 | The Sexless Innkeeper

Mükkemmel 2 sezonunun ardından, daha sakin ve normal 2 sezon geçirmişti How I Met Your Mother. 5. sezonu da, 3 ve 4. sezonlara nazaran daha iyi bir başlangıç yaparak karşımıza çıktı. 5. sezonun 4. bölümü de, şu ana kadar yayınlanan bölümlerle eş ve iyi bir çizgide olarak nitelendirilebilecek bir bölüm.

Bu bölümü aslen 2'ye ayırmak mümkün. 1.si bölüme de ismini veren, avucunu yalayan hancılık durumu ikincisi ise çiftlerin, başka çiftlerle olan randevuları. Avucuna yalayan hancılığı, klasik How I Met Your Mother, tespitlerinden biri olarak görmek mümkün. Zira pek çok kişinin yaşayabileceği bir durum. Bu tesbite göre, bir kişi diğer kişiyle hiç bir şekilde birlikte olmayı düşünmüyor fakat geceyi bedavadan bir çatı altında geçirmek istiyor ve bunu başarıyorsa karşı taraf avucunu yalayan hancı oluyor.

Bu bölümde de Ted, artık öğretmen olduğundan imajını bu yönde değiştirirken ve bu yeni imajın kızları daha çok etkilediğini söylerken, eve götürdüğü kızın uyumasıyla, Barney'in bulunduğu bu tesbite maaruz kalsa da bölüm sonunda, bazı kızların gerçekten öğretmenlik imajından etkilenebileceklerini gösteriyor.

Bölümün 2. kısmı ise çiftlerin, çiftlerle olan randevuları. Bu başlık altında Marshall ve Lily'nin başarısız double datelerini gördükten sonra, şanslarını yeni çift Robin ve Barney ile denediklerini fakat yine başarısız olduklarını görüyoruz. Fakat, Marshall Lily çiftinin mutluluğu başka bir çiftle yaklamasıyla, başka çiftlere ihtiyaçları olduğunu anlayan Barney ile Robin, adeta pişman bir sevgili gibi Marshall ile Lily'e geri dönüyorlar.

Bölümün eski İngiltere zamanlarına olan göndermeleri, bu bağlamda okunan şiirler ve Marshall'ın en basit olaya bile fotoğraflı-müzikli klip yapması gerçekten muhteşemdi. Marshall'ın bu yeni bağlılığı konusuna bir intervention yapılması çok leziz bir bölüm konusu olabilir.

Öte yandan bölüm sonunda Ted'i güzel bir kızla görüp, başladığı ilişkiden ötürü pişman olduğunun sinyallerini veren Barney ilerleyen bölümlerde bu dilemma'nın sonuçlarını yaşayacak ve ortaya komik durumlar çıkacaktır.

En başta da belirttiğim gibi 5. sezon güzel başlamış olsa dahi, bir 1. sezon havası yok bölümlerde. Karakterlerin olduklarından farklı yerlere gitmiş olmaları bunun nedeni olabilir. Umarım bir şekilde flashbacklerle, flashforwardlar ile bu durumu toparlarlar, mantıksız Robin-Barney ilişkisine iyi bir bahane uydurur yapımcılar.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | House M.D 6x04 | Instant Karma

Geçen hafta, bir tarafta bir diktatörün hayatı bir tarafta ise doktorluk etikleri arasında kalan ekibin ve bu ikiliem sonucunda insan yanı daha ağır basıp diktatörü, bilinçli olarak testleri değiştirip yanlış tanı ve dolayısıyla yanlış tedavi ile ölümüne sebep olan bir Chase izlemiştik House M.D'de.

Bu hafta ise zengin bir iş adamının, bir çok doktora muayene ettirdiği fakat sorununu kimsenin ortaya çıkaramadığı oğlunun hastalığı ile uğraştı ekip. Elbette ki geçen haftadan bu haftaya sarkan en büyük sorun Chase'ye ne olacağı idi. Bu bölüm gördük ki, yaptığından hiç bir şekilde pişman olmamış bir Chase ve her ne kadar onu korumayacağını söylese de onu koruyan bir Foreman vardı.

Foreman dizinin belki de en zor karakterlerinden birisi. Çünkü ne zaman ne yapacağı neye ne tepki vereceği bilinmiyor. Kimi zaman House'dan bile kibirli olabilirken kimi zaman çok duygusal bir insan çıkıyor karşımıza.

Ekip, zengin iş adamının oğlunun hastalığına tanı koymaya çalışırken 13'ün de uzakdoğuya gitme planları olduğunu gördük. Fakat aldığı uçak biletleri gizemli bir şahıs tarafından iptal ettirilirken, şüpheler önce House, sonra Foreman en sonunda ise Wilson'a yöneldi. House 13 ile beraber tüm izleyicileri ters köşeye yatırarak, biletleri iptal ettiren kişi olarak karşımıza çıktı. 13 her ne kadar uzakdoğuya doğru giden uçağa binse de, bu bölümde olanlar onun ekibe geri döneceğinin sinyalidir. Cameron'u oynayan Jennifer Morrison'un da diziden ayrılacağı dedikoduları göz önüne alınırsa, Chase-Foreman-13 yeni ekip olarak karşımıza çıkacaktır.

Sezon House'ın yaşadığı dönüşümle başlamıştı ve bizler de her bölüm buna adım adım şahit olduk. Bu bölümde de House daha insani yönünü ön plana çıkarılırken, tanı konamayan çocuk, tedavisi olmayan bir hastalık tanısıyla, babasının göz yaşları arasında ölümü beklenirken House'ın klasik Wilson ile konuşmasında parlayan fikri ile hayata döndürüldü.

Dizinin belki de en büyük handikapı bu durum. 30-35 dakika boyunca tanı konamayan veya yanlış tanı konan hastanın gerçek tanısı ve tedavisinin son 5 dakikada yapılıyor olması.

Geçen bölüm diktatör Dibala'nın testlerini değiştiren böylece ona yanlış tanı konup, yanlış tedavi ile ölmesini sağlayan Chase ise, Foreman'ın dikkat ettiği bir detayla belki de büyük yükümlülüklerden kurtulmuş oldu bu bölümde. Foreman, diktatörün önceki testleri ile son testleri arasında aşırı bir kolesterol oranı farkı olduğunu fark ederken, bu duruma hiç bir açıklık getiremeyip, umutsuzca gerçekleri itiraf etmeyi bekleyen ikili'nin imdadına House yetişti, ve ikilinin kendisine durumu anlatmamasına rağmen Chase'nin yaptıklarını anladı ayrıca da Chase'yi dolayısıyla da Foreman'ı kurtaracak tıbbi bir bahaneyi bularak ikiliyi kurtarmış oldu.

Bölümün sonunda House'nin söylediği söz ise her şeyi özetler gibiydi: "Öldürmek, yanlış teşhisten iyidir..."

Bölüm Analizi | South Park 13x08 | Dead Celebrities

Yaklaşık 5,5 aylık bir aradan sonra South Park’ın 13 sezonu kaldığı yerden devam ediyor. 8. Bölümde ana konu Kyle’ın kardeşi Ike’ın ölü ünlüleri görmesi , bu durumdan 4’lümüzün(Stan, Kyle, Cartman, Kenny) rahatsız olması ve bu işi çözmeye çalışmaları anlatılıyor. Özellikle 2009 yaz aylarında Amerikalı birçok ünlünün ölmesi yapımcıları böyle bir bölüm çekmeye itmiş. Detaylardan önce genel olarak bölüm değerlendirmesi yaparsak; Klasik South Park tarzında birçok yere alaycı göndermelerle dolu güzel bir bölüm olmuş.

Ike söylediğimiz gibi ölü ünlüleri görmektedir, Psikiyatriste gitmesine rağmen derdine çözüm bulamaz. Doktordan da çare bulamayınca, bu işlerden anlayan bir başka uzmanın yardımıyla ölülerin ruhlarıyla irtibata geçerler. Uzmanın olaya açıklama getirmesiyle işin aslını öğrenirler. Ölülerin Arafta sıkıştıkları, bu sebeple Dünyada dolaştıkları ve Ike’ın da bu yüzden onları gördüğü anlaşılır. Bunun tek bir nedeni vardır o da Michael Jackson’un öldüğünü kabul etmemesi .

Araf tasviri ise bir başka komikti. Uçağın içinde sürekli kalkmayı bekleyen ünlüler ama sürekli rötar yapan bir uçak. Bu uçakta bir başka detay ise, bahsedilen ölü ünlülerin olmasıdır. Farrah Fawcet, Billy Mays , Dj Am ve daha birçok yakın zamanlarda ölen insanlar yer almaktaydı. Tüm ikna çabalarına rağmen ikna olmayan Michael, Ike’ın bedenine girerek işleri iyice çıkılmayacak bir düzeye getirir. Çocuklar ruhu çıkartmak için uğraşırken bir yol bulurlar. Buna göre Ruhu çıkartmanın yolu, yaşarken olmak isteyipte başaramadığı bir şeyi gerçekleştirmesinden geçmektedir.

Çocuklar düşünür ve Michael Jackson’un çocuk olmak istediğine karar verirler. Buna göre onu çocuklar arasındaki bir yarışmaya sokarak 1. olmasını sağlarlarsa, ruhun Ike’ın bedeninden çıkacağına inanmaktadırlar. Burda da çocuklar arasındaki bu tür yarışmaları ti’ye alan bir yaklaşım görüyoruz. Çocuklar Ike’ı 1. Yapmanın hesaplarını düşünürken jüriden rica etmektedirler. Fakat istekleri olmayınca bütün bölüm boyunca Cartman ile Kyle arasındaki isot muhabbeti burada anlam kazanacaktır. Jüri üyesi kadını isotlu sandviç yerken gören Cartman, isotun acı etkisinden nasıl kurtulacağının yolunu bildiğini söyler ve sonucunda da küçük Ike 1. olur. Bu birincilikle Michael Jackson’ın ruhu Ike’ın bedenini terk eder ve uçaktaki yerini alır. Bu sayede Ike normale döner.

13. sezonun 2. Kısmına sağlam bir başlangıç oldu. Alışıldık bir South Park performansı güncel olaylara yaklaşımları her zamanki gibi iğneleyici ve bir o kadar da komik.

9 Ekim 2009 Cuma

Bölüm Analizi | Heroes 4x04 | Acceptance

Robert Knepper'in canlandırdığı Samuel karakterinin getirdiği yeni solukla sezona başlamıştı Heroes. Özellikle fiyasko 2. sezon ve akıl almaz hatalı 3. sezon finalinin kötü etkilerini toplar nitelikte bölümler izledik bu sezon. Yine çok iyi sayılmayacak ortalama üstü bir bölümle karşı karşıyaydık bu hafta.

Geçen bölüm sonunda Samuel, ailesinin eskiden çalıştığı malikaneyi olduğu yerden uçurmuştu. Bizler sadece temel halindeki araziyi görmüştük ve buraya ilk yardım ekibinde gelen Peter'ın kolunda, Samuelde de olan pusula dövmesi belirmişti. Bu dövmenin akibetini öğrenmek için Noah'ın kapısını çaldı bu bölümde Peter fakat dövmenin kaybolduğunu fark etti. Buradan şu sonucu çıkarmak gerekiyor ki bu dövme yanlızca belirli kişiler yan yana geldiği zaman ortaya çıkıyor.

Nathan görünümündeki Sylar ise yaşadığı olayların karmaşasındayken, Angela, Sylar'ın daha Nathan gibi hissetmesi için ona eski bazı eşyalarını getirdi. Böylelikle Sylar'ın eşyaların tarihini görebilme gücü sayesinde onları kendi anısı gibi hatırlayacaktı. Fakat Angela'nın getirdiği eşyalardan biri, Nathan'ın dahi hatırlamadığı bir anıya onu götürdü ve Nathan yıllar önce bir arkadaşının ölümüne kaza ile sebep olduğunu gördü. Angela, Haitili sayesinde Nathan'in hafızasını silmiş ve olayı ört bas ederek ölen kızın İngiltereye kaçmış gibi göstermişti. Nathan gördüklerini ölen kızın annesine anlatırken, bu duruma hiç inanmamış gibi görünen anne (ayrıca Petrelli aile dostu), Nathan'ın arkasından bir adamını gönderdi.

Gönderilen bu adam Nathan'ı vurup öldürdükten sona toprağa gömerek oradan uzaklaşırken, Nathan olarak toprağa giren beden Sylar olarak geri çıktı. Nathan yeniden Sylar bedenine kavuştu lakin aklı hala Nathan gibi düşünecektir. Bakalım Sylar'ın gerçek anlamda dönüşü nasıl olacak ve bu dönüş Adrian Pastar'ın (Nathan) diziden ayrılması mı demek olacak?

Bu olayların yanı sıra, ölümle pençeleşen Hiro, hataları düzeltmek istediği zaman geçmişe istemsizce gitme durumunu yeniden yaşadı ve, kendi şirketlerinde eski bir çalışan olan kimsenin intiharını önlemek için defalarca geçmişe gitse de intiharı engelleyemedi. Hiro'nun intiharı en sonunda geçmişe gitmeden engellemesi ise, kendisi hakkında kardeşine tüm olanları dürüstçe anlatması gerektiğinin farkına varması ile oldu. Ne var ki bunu gerçekleştirmek isterken Hiro'nun yine geçmişe istemsizce gittiğini gördük. Henüz Hiro'nun nereye gittiği izleyiciye gösterilmedi.

Bölümün başında Peter'a artık özel güç ile ilgili işlerle uğraşmayacağını söyleyen Noah ise, bölüm sonunda onun asıl yeteneğinin bu olduğunun farkına vararak tekrar iz peşine düştü ve Samuel'in adamı olan kişiyle ilgili araştırmalar yapmaya başladı. Bu durum, Samuel'in dövmelerinde de kendini gösterdi. Böylece Samuel'in de Noah'a yöneleceğini görmüş olduk.

Heroes şu anda ne anlatmak istediğini izleyiciye veremeyen bölümlerle karşımıza çıkıyor. Samuel'in kim olduğu, gücü gibi sorular hala cevap ararken, kahramanları bu sezon ne bir araya getirecek hala belli olmadı. Ayrıca cilde adını veren kefaret'in ise konuya olan etkisi tamamen sıfır şu ana kadar yayınlanan bölümler itibariyle.

8 Ekim 2009 Perşembe

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x03 | Robin 101

Son zamanlardaki en komik ve güzel bölümlerinden biriyle karşımıza çıktı How I Met Your Mother. 2 sezon önce başlayan kıvılcımlar, geçen sezon da devam etmiş ve bu sezon da Barney ile Robin ikilisini sevgili olarak görmüştük. Bölüm, Robin'in, Barney'den yakınması hatta Barney'in onu aldattığını düşündüğünü sanması ile başladı.

Oysa Barney'in, Robin'in onu aldattığını sandığı zamanlarda çok daha farklı bir iş içinde olduğunu ve Ted'den, Robin'i tanımaya yönelik ders aldığını bu dersin de Robin 101 olarak adlandırıldığını gördük. Ted'in öğretmenlik pratiği, Barney'in ise Robin'i tanıması için önemli olan bu ders boyunca belki de 5 sezondur hiç karşılaşmadığımız kadar Robin detayı ile karşılaştık.

Örneğin Robin'in üzüldüğü zaman şekerleme istediğini, Robin'le konuşurken konuyu dağıtmak amacıyla 2004 yılındaki hokey final maçından, silah temizliğindan ya da imparator penguenlerden bahsedilebileceğini öğrendik. Robin'in yanında yapılmaması gereken başlıca şeyler arasında, Hokey'i kötülemek ve ağlamak gibi aktivitelerin bulunduğunu Barney ile beraber gördük. Bunun yanı sıra, Robin'in yüz ifadelerinin neler olduğunu anlatan ayrıntılı bir slayt gösterisi de Ted tarafından Barney'e sunuldu.

Ted ile Barney derslerine devam ederken, Robin, Barney'in derslerde tuttuğu notları buldu ve bu nedenden dolayı ikili yüzleşirken, aslında ilk başta Robin için pek hoş görünmeyen bu Robin 101 dersi ikilinin daha da yakınlaşmasına neden oldu. Evet çok güzel, komik bir bölüm izledik ama Barney ile Robin arasındaki en ufak aşk dalgası bile bu dizinin 1. sezonuna ihanettir. 40 takla atıp 1 sezon boyunca Robin'i elde edemeyen bir Ted varken, Barney ile Robin arasındaki işlerin bu kadar kolay gelişmesi, Robin'in bu kişilik değişimi, dahası Robin'in her zaman Ted'in içinde ayrı bir yeri olduğu olarak aktarılması. Gerçekten dizi çok farklı bir raya girmiş durumda ne yazıkki.

Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim ki, bölümün başında Barney'in "Jr. Obama, Yes We Can" diyaloğu ile Obama'nın seçim kampanyasını flört ettiği kızla birlikte olabileceği şeklinde imaya dönüştürdüğü an ve tabiki Dead Poet's Society göndermesi "Oh Captain, My Captain" sahneleri inanılmazdı. Eğerki, Ted o sahnede bunun bir gönderme olduğunu belirtmese ve sahne akışına uygun devam etseydi, Dead Poet's Society'de olduğu gibi duygusal bir hava yakalınabilirdi.

7 Ekim 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | The Big Bang Theory 3x03 | The Gothowitz Deviation

Önceki bölümün durgunluğuna oranla daha güzel ve daha komik bir bölümle karşımıza çıktı bu hafta The Big Bang Theory. Geçen hafta Penny ile Leonard, çatlaklar veren yeni ilişkilerini noktalamış fakat bu son sadece 30 saniye sürmüş ve ikili tekrar bir araya gelmişti. Pek çok kişinin gerçek dışı bulduğu bu ilişkinin yürümesinin gerçekçi olmadığı konusuna katılanlardanım.

Bu hafta Penny'nin, Sheldon ve Leonard'ın evinde kaldığını ve ikilinin iyi anlaştıklarını gördük. Önceki bölümlerin aksine ikili arasında Leonard'dan kaynaklanan bir uzaklaşma, ilişkilerinde bir çatlak meydana gelmedi. Aksine bu bölüm biraz daha, Penny'nin sinir bozucu yönlerine vurgu yapıldı.

Evinde Penny'i misafir etmekten pek hoşnut olmayan Sheldon ise, Penny'e iyi davranarak (Onun metodu çikolata vermek), Penny'i şartlı koşullandırarak istediği gibi yönetebilmek için adımlarını attı. Bu durumun espriden öteye gitmeyeceği, gelecek bölümde değinilmeyeceği bir gerçek.

Bölümün en komik anları, kız kaldırmak için gotik bar'ına giden bu amaçla da gotik gibi giyinen Howard ve Raj'ın olduğu anlardı. Bu dizinin asıl potansiyeli Sheldon değil Howarddır. Sheldon'un asosyal ve anormal kişiliği ile özellikle itici davranışları komik unsurlar olabilir, lakin Howard'ın her hali, tavrı, görüntüsü tek kelimeyle inanılmaz.

Bölüm Analizi | House M.D 6x03 | The Tyrant

House M.D'nin 6. sezonu başladığı gibi mükkemmel devam ediyor. Şu ana kadar yayınlanan bölümlerin tamamı üst kalitede ve güzel bölümler olarak karşımıza çıktı. Hatırlanacağı üzere geçen hafta bölüm sonunda House, teşhis'in onu acıdan uzak tutan ve mutlu eden tek şey olduğunu fark ederken, ekibe geri döneceğinin sinyallerini vermişti.

Bu hafta da House bu yönde bir adım atarak, ekibe geri döndü. Fakat doktorluk lisasının henüz olmamasından ötürü bu işi 2 ay boyunca resmi olarak yapamayacağını öğrendik. House'ın geri dönmesi büyük bir süpriz değilken, asıl süpriz Cuddy'nin, Chase ve Cameron'dan, 13 ve Taub'un yokluğunda teşhis ekibinde olmalarını istemesiydi. Chase ve Cameron'un yardımıyla dizinin ilk sezonlarını hatırlatan bir bölüm izlemiş olduk.

Bu arada Taub konusunda bir parantez açmakta fayda var. Kendisi geçen hafta House ile çalışmak için bu işte olduğunu söylemiş ve House olmadığından dolayı istifa etmişti. Ben de House dönünce Taub da döner yorumunu getirmiştim bu hususa. Fakat bu bölümde ne Taub hiç gözükmedi. Ayrıca yanlış görmediysem Peter Jacobson'in ismi jenerikte de geçmiyordu. Sanırım bu durum önümüzdeki hafta aydınlanır ve ekibin bu sezonki halini görmüş oluruz. Sanki House liderliğinde, Chase, Foreman, 13 olacakmış gibi bir izlenim oldu bende.

13 ise hatırlanacağı üzere geçen hafta Foreman tarafından kovulmuştu. Bu hafta ise Foreman, House'ın yakında tekrar ekibin başına geçeceğini söyleyerek işe dönebileceğini belirtse de şimdilik bu durum gerçekleşmedi. Ayrıca ikisi arasındaki duygusal ilişki de oldukça zarar görmeye başladı. Yine de yukarıda belirttiğim gibi 13'ün dönmesi muhtemel gözüküyor.

Ekip bu hafta, House bölümleri arasında belki de en ilginç vakalardan birini işledi zira, hastaneye yatan kişi, küçük bir Afrika ülkesinin devlet başkanı, üstüne üstlük ülkesindeki pek çok katliamdan sorumlu bir diktatördü. Ekibin ahlak değerleri ve doktorluk değerleri arasında pek çok kez gidip geldiğini gördük. Hastayı iyileştirmeyi başından beri reddeden Cameron, bu konuda fikir değiştirip hastayı kurtarmaya çalışırken, hastanın önce hasta olduğunu başından beri savunan, hatta devlet başkanına karşı olası bir suikaste engel olmaya çalışan Chase ise, devlet başkanıyla sohbetleri sonrasında gerçeklere daha fazla dayanamadı ve ekibin yanlış teşhis koymasını böylece devlet başkanının ölmesini sağlamak amacıyla hastanın kan testlerini başka kan testleriyle değiştirdi.

Chase'nin yaptığının farkına varan Foreman her ne kadar Chase ile olan konuşmasında bunun bedellerini ödeyeceğini söylese de Chase'ye, olayla ilgili kanıtı da yok etti. Chase bilinçli olarak, her ne kadar diktatör de olsa birini öldürdüğü için vicdan azabı çeker mi bilinmez ama herhalde yaptığı davranışı pek çok kişi takdir etmiştir. Bu arada devlet başkanını oynayan oyuncunun James Earl Jones olduğunu söylemekte fayda var. Onun olduğu her sahnede, Star Wars hayranları, Darth Vader izliyormuşcasına heyecanlandılar.

House cephesine gelecek olursak, bu bölümde ekibin hastasıyla pek fazla ilgilenmediğini gördük House'un. Bu sezonun ilk bölümde yaşadığı olumlu değişimin (ukalalığından bir şey kaybettiği yok) hala sürmekte olduğunu gördük ve bu bölümde House, Wilson'un Vietnam Gazisi olan alt komşusu ile çekişti. Eski House olsa, bir şekilde perişan edeceği bu adama hayatının en büyük iyiliklerinden birini yapan House'ın bu değişiminin iyi mi olacağı yoksa kötü mü olacağı bilinmez ama bu sahnelerin oldukça duygusal olduğunu belirtmek lazım.

5. sezonun sonlarına doğru Kutner'ın ölümü ve Amber halüsinasyonunun görülmesiyle beraber gizem dozu yükselen hikaye şu aralar eski haline dönmeye ve sakin bir döneme girmeye başladı. Şimdiden sonraki bölümler açısından bir tahmin yapmak bu nedenle zor fakat bir öngörü olarak bu sezon 13'ün uzun zamandır değinilmeyen Huntington hastalığına tekrar değinilebileceği hatta bu bağlamda bizi duygusal bölümlerin bekleyebileceğini söyleyebilirim. Ama dediğim gibi bu bir spoiler değil sadece öngörü/tahmin.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Bölüm Analizi | One Tree Hill 7X03 - Hold My Hand As I'm Lowered

Prison Break izleyenlerin çok iyi bildiği bir duygudur: Tam "Her şey çözüldü, bundan sonra şu durumu bozacak bir şey yaşanamaz." derken işler yeniden öyle bir karışır ki, bu sefer de "Yok, bu durumdan da kurtulamazlar artık."demeye başlanır. O durumdan da tabi bir şekilde kurtulur karakterler ve bu süreç başa döner. One Tree Hill'de debenzer bir durum söz konusu; ama aralarındaki fark, Prison Break'teki olayların -her zaman çok şaşırtmasa da- OneTree Hill'deki olaylar kadar kolay tahmin edilememesi. 3. sezonun sonlarına doğru Brooke'un hamile olduğunu sanmamızı istedikleri bölümde, aslında hamile olanın Haley olduğunu anında anlamamızdan beri One Tree Hill'in "çokbüyük sürpriz" niteliğindeki olaylarının hiçbiri şaşırtmıyor.

Bu bölümde Nathan, Renee'e, iddialarını geri çekmesi için para ödeyip ödememe konusunda bir ikilem yaşadı. Clayton,ününü zedelememesi adına bu paranın ödenmesinden yanaydı; ama Nathan, Haley'nin hislerini göz önünde bulunduraraktabloid gazetelerde çıkacak haberleri göze alarak yapmadığı bir şey için para ödemeyi reddetti. Tabi haberin gazetelerde yer almasından önce Jamie'ye kendisi açıklamak istedi, bölüm sonunda da bunu yapmak üzere Jamie'nin yanına gidişini gördük.

Dan ve Rachel'ın nasıl tanıştıklarına yönelik soru işaretleri de bu bölümde kalktı. Çiftin, bir striptiz kulübündetanışmış olduklarını ve başta fiziksel olarak başlayan ilişkilerinin sonradan anlamlılaştığını gördük. Hayattanhiçbir beklentisi kalmamış olan Dan'in hayata yeniden tutunmasında Rachel'ın payının -en azından farkındalık ve aydınlanma aşamasında- gerçekten de büyük olduğunu gördük. Ancak Dan'in programının ortasında "Sen bir katilsin!" diye bağıran adamı Rachel'ın ayarlamış olması, ileride aralarının bozulabileceğinin bir işareti.

Mark Schwann, Alex'i dizinin eğlence unsuru olarak kullanmaya bu bölümde de devam etti. Julian'ı çok beğendiğinidefalarca belirten Alex, en sonunda Julian'a okuması için kendi yazdığı bir senaryoyu vererek onu etkileme konusundane kadar ısrarcı olacağını -tamamen profesyonelce hareket ettiğine çıkan tümceler kurmuş olsa da- seyirciye belli etti.

Quinn'in kocası, Quinn'i Tric'in barında içerken buldu ve "Daha ne kadar telefonlarıma cevap vermemeye devam edeceksin." diyerek bir "Aynen beklediğiniz gibi, önümüzdeki bölümde Quinn benimle yüzleşmek zorunda kalacak" mesajı verdi. Aslında ben, Haley'nin ikisini barıştırmaya ya da en azından konuşturmaya yönelik bir harekette bulunmasını bekliyordum; ama Haley'yi bir yandan Nathan'ın, bir yandan da Quinn'in derdiyle uğraştırmak istememiş olacaklar ki Quinn'in eski kocası, Tric'te kendini gösteriverdi.

Genel anlamda o kadar "boş" bir bölüm izledik ki daha fazla yazacak bir şey yok. İlerleyen bölümlerde Nathan ile Renee'nin tek gecelik ilişkisinin basına sızmasıyla, Nathan'ın kariyeri ve aile ilişkileri zedelenecek gibi görünüyor. Öte yandan, Julian muhtemelen Alex'in verdiği senaryodan çok etkilenecek ve ikili arasında, Brooke'un kıskançlığına neden olacak bir yakınlaşma başlayacak. Ayrıca, 3. sezondaki Jimmy Edwards, 4. sezondaki "psikopat" Derek, 5. sezondaki Dadı Carrie ve 6. sezondaki Quentin'i öldüren adam gibi "psycho" bir karakteri de beklemiyor değilim...