Dizi-Analiz'e Yazarlar Aranıyor

Yeni Sezon Başlıyor! Hangi Dizi olursa fark etmez, kapımız herkese açık... Dizi-Analiz blogunda yazarlık yapmak isteyenlerin, dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli...

Diziler, oyuncular, yönetmenler, yapımcılar hakkında güncel haber, video, fotoğraf gibi basında yer alan materyalleri takip edecek gönüllüler aranıyor... bu konuda blogda görev almak isteyenlerin dizianaliz@yahoo.com adresine mail atması yeterli olacaktır.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Bölüm Analizi | House M.D 6x02 | Epic Fail

Geçen hafta tam manasıyla film gibi bir bölümle 6. sezonunu açmıştı House M.D. House akıl hastanesinde geçirdiği süre sonunda vicodin'den kurtulmayı başarmış ve yeniden normal hayata doğru adım atmıştı. 6. sezonun 2. bölümü House'un, Cuddy'e istifa ettiğini söylemesiyle başladı. Bu istifanın sebebini kendisi olarak düşünen Cuddy istifayı kabul etse de House'ın istifasındaki sebep, eski hayatına dönmesi halinde eski yaşamına (vicodin) dönme olasılığı olmasıydı.

Geçen bölüm House'a pek sorun yaratmayan bacağının ağrısı bu bölüm,vicodinsizliğin de etkisiyle iyice artarken, House'ın Wilson'la bile bu konuları paylaşmayıp geçen bölüm oldukça iyi bir anlaşma sağladığı akıl hastanesinin müdürüne akıl danıştığını gördük. Müdür, House'a bir hobi edinmesini böylece bacak ağrısını unutacağını söylerken House bu öneriye kulak verdi ve Wilson'la birlikte yemek kurslarına gitmeye başladı. Yemek kursu boyunca, House'ın tanı koymadaki becerisini ve zekasını yemek yapmada da gösterdiğini gördük ve bölüm boyunca House yemek yapma konusunda oldukça başarılı olduğunu gösterdi.

House cephesinde bunlar yaşanırken, Foreman, tanı koyma ünitesinin başına geçmek istedi ve Cuddy de bu durumu kabul etmek için öncelikli olarak ekibin bir sonraki hasta'da nasıl çalışacağını görmek istediğini söyledi. Ekip'in önüne gelen hasta, bir simulasyon oyun yaratıcısıydı ve bu oyunu test ederken ellerinde yanma teşhisiyle hastaneye gelmişti. Foreman, Taub ve 13 hastayı tedavi etmeye ve tanı koymaya çalışırken, hasta da bir yandan internet aracılığı ile kendi hastalığına yanıt bulmaya çalışıyordu. Hatta bunu daha da ileri götürerek hastalığını bulana ödül vereceği konusunda bir ilan dahi verdi internete.

Foreman'ın ekibin başına gelmesiyle, 13 ile aralarında yaşanan gerginlik bu ikilinin asla ast ve üst ilişkisine tabi olamayacağını gösterdi. Hastaya önce yanlış teşhis koyan ekip ve Foreman son anda bir hatanın eşiğinden döndüler. 13 ise Foreman'ın hatalı teşhisine, internete hastanın koyduğu ödül için gelen cevaplardan birini okuduktan sonra farkına varmıştı. Neticede hasta doğru bir şekilde tedavi edildi ve iyileştirildi.

Bölümün climax anı ise, vicodin almak üzereyken bundan vazgeçen House, akıl hastanesi müdürüne artık bacağının ağrımadığını buna iyi gelecek bir şey bulduğunu söyledi ve eski ekibinin bir hastasına tanı koymasıyla ağrısının geçtiğini belirtti. Kısacası 13'ün tanı konusunda doğru cevabı bulmasında büyük katkısı olan internet cevabı House'dan gelirken, akıl hastanesi müdürü House'ın riskli olmasına rağmen eski hayatına dönmesini zira onu tek mutlu eden şeyin tanı koymak olduğunu söyledi ve House da bu fikri kabul etti.

Son bir parantez Taub ve 13 için açmak gerekiyor. House ile çalışmak için ekibe katıldığını bu yüzden Foreman'ın ekip liderliğinde çalışmak istemediğini söyleyen Taub ve Foreman'ın kovduğu 13, House'ın dönüşüyle ekibe geri gelecektirler.

Bölüm Analizi | Heroes 4x03 | Ink

2 bölümlük sezon açılışının ardından bu hafta Heroes, 4. sezonun 3. bölümüyle izleyici karşısına çıktı. Sezon açılışı pek çok izleyici tatmin etmemişti, nitekim 3. bölüm için de bu hayalkırıklığının devam ettiğini söylemek mümkün olacaktır. Daha önce, ilk iki bölümde, bu sezon'un ne anlatılacağı belirsizdi. Cilde adını veren kefaret bölümde bir kaç kez dillendirilirken yine aynı şekilde, sezonun ne anlatacağı belirsizliği devam etti.

Geçen bölüm karşımıza çıkan ve Robert Knepper'ın canlandırdığı Samuel karakteri hatırlanacağı üzere geçen bölüm kardeşini kaybetmişti. Bu bölümde de kardeşi yerine geçebilecek birini bulduğunu söylerken çok geçmeden bu kişinin Peter olduğunu gördük. Kendisini, Peter'ın bir kazadan kurtardığı lakin kurtarırken zarar verdiği bir adam olarak tanıtan Samuel, Peter'la iletişimini kurmayı başarırken kendi kolunda bulunan ve haraketli halde olan pusula dövmesinin bir eşini de Peter'ın koluna göndermeyi başardı.

Samuel'in gücü ve pusulalar'ın gizemi henüz ortaya çıkmadı. Geçen bölüm toprak haraket ettirebildiğini, mürekkep enjekte edebildiğini gördüğümüz Samuel karakteri bu bölümde de eliyle mürekkebi emip, bir fotoğraf üzerinde değişiklik yapabildi. Şu ana kadar bu sezonun tek artı noktası hiç şüphe yokki bu karakter.

Diğer yandan, Peter'ın çalıştığı yerde masabaşı görevi olan yeni bir karakterle tanıştı Heroes izleyicisi bu bölümde. Henüz adını öğrenemediğimiz ve sağır olan bu karakterin, bir şekilde sesleri görme gücü olduğunu gördük. Bu karakterin ve bu gücün hikaye ile veya karakterler ile bağlantısı ne olur bilinmez.

Öte yandan geçen hafta da bahsettiğim gibi Matt Parkman'ın gördüğü Sylar hayali, sıradan birer korku veya geçmiş nefreti hayalinden çok Sylar'ın tam olarak yok edilememesinden kaynaklandığı yönünde şüpheler bu bölümde arttı. Matt'ı oyuna getiren ve zor duruma düşüren bu hayal ile birlikte Sylar Matt'i bedenini (Nathan) bulma konusunda ikna etmiş görünüyor.

29 Eylül 2009 Salı

Bölüm Analizi | One Tree Hill 7X02 | What Are You Willing To Lose

One Tree Hill'in önceki sezonlarına baktığımız zaman, en güzel bölümlerin, dizinin yaratıcısı Mark Schwann tarafından yazıldığını söyleyebiliriz. İlk aklıma gelenler; okula silah getiren bir öğrencinin yarattığı korkunun yol açtığı olayların Keith'in ölmesiyle sonuçlandığı 3. sezonun 16. bölümü ve Tree Hill Ravens'ın eyalet şampiyonluğunu kazandığı 4. sezonun 9. bölümü... Mark Schwann'ın yazdığı bölümlerin ortak özelliği, akıllıca kelime oyunları ve harika müziklerdir. One Tree Hill'in popülerliğinin en büyük etkenlerinden biri de zaten müzikleridir;ama bir "Mark Schwann bölümü"nde daha çok ve bence daha yerinde bir müzik kullanımına rastlanır.

7. sezonun ilk 2 bölümü Mark Schwann tarafından yazılmıştı; ancak ikisinde de önceki sezonlardaki "Mark Schwann bölümleri"nde görmeye alıştığımız esprileri, kelime oyunlarını göremedim. Hatta bir zamanlar çok hoşuma giden sürekli geçmişe atıfta bulunma durumunun artık kendini tekrar ettiği ve sıkıcı bir hal aldığını söyleyebilirim. Brooke, Peyton'ın 1. sezonda yaptığı bir resmin teması olan ve sezonlar ilerledikçe Tree Hill sınırları dışına çıkan her insan için en az bir kez kullanılan "People always leave" lafını bir kez daha -Peyton'ın gidişindenbahsederken- kullandığında bunu hissettim.

Öte yandan, sevilen eski karakterlerin beklenmedik şekillerde konuk oyuncu olarak yıllar sonra ortaya çıkması durumunun hâlâ hoşuma gittiğini, Rachel Gatina, Dan Scott'ın nişanlısı -ve "hayatının aşkı"- olarak görününceanladım. Önceki sezonlarda da Tim ve Bevin'ın benzer şekillerde karşımıza çıktığını görmüştük.

Dan Scott dedik, öyle devam edelim ve bölüme yönelik konuşmaya başlamış olalım. Toplam 7 sezonda Tree Hill kasabasında 10 yıla yakın bir sürenin geçtiğini izledik ve bu süre içinde Dan Scott'a yönelik hislerimiz sürekli değişti. Bu sezonda da ölümden dönmüş olduğunu görüyoruz ve yine değiştiğini söyleyen bir adam olarak karşımızda.Bu seferki değişikliği gerçek midir bilemiyorum; ama şimdilik "yeni Dan Scott"ın, geri kalan karakterlerle barıştırılmak veya herhangi bir iletişim kurmak yerine, anlatıcı gibi kullanıldığını görüyoruz.

Brooke, "Clothes Over Bros"un yeni yüzünü bulma amaçlı Alex adlı bir oyuncu buldu; ama Alex'in filmlerindegöründüğü kadar masum olmadığı anında ortaya çıktı. Yine de bir şekilde Brooke, bu kaprisli ve şımarık kızla çalışmayı kabul etti. Brooke'a tam anlamıyla gerizekalı rolü yapan Alex'in gerçek yüzünü nispeten daha iyi görmüş olan Millicent'ın da itiraz etme şansı kalmamış oldu. Alex'in kadroya katılması, dizinin mizah ögelerini arttırmak açısından yapılmış bir hareket muhtemelen. Antwon "Skills" Taylor rolündeki Antwon Tanner'ın karşı karşıya kaldığı bir dava olması, diziden ayrılmasını gündeme getirmiş durumda. Skills'ın diziden ayrılması da, dizinin komedi gücünde ciddi bir azalma anlamına geliyor. Ondan oluşacak olası bir boşluğu Alex ile kapatmaya çalışabilirler. Brooke'un iki bölümdür cinsel çağrışımlı sözcüklerin ardından kullandığı "That's what she said." esprileri de bu yüzden yazılmış olabilir. Zaten hatırlayacak olursak lise döneminde Brooke da en eğlenceli karakterlerden bir tanesiydi. Sonradan aldığı sorumlulukların artmasıyla kendine bir çekidüzen verdi ve hayatını yoluna soktu; ancak o eski eğlenceli Brooke Davis'i de aratmaya başladı.

Julian'ın babası Paul, Brooke'u kariyerine tercih etmenin çok yanlış bir iş olduğunu Julian'a söylemek üzere Tree Hill'e geldi. Julian ve babasının bu ilişkisi, Brooke'un annesiyle olan ilişkisine çok benzediği için, Brooke Paul ile konuşarak onun oğluna karşı küçüklüğünden beri ne kadar ilgisiz olduğunu gösterdi. Bugüne kadar oğluna bir babanın davranması gerektiği gibi davranmamış olduğunu fark eden Paul da One Tree Hill'de artık çok fazla görmeye başladığımız bir başka durum olan " ilgisiz ebeveynin bir monologla yola gelmesi"ni yaşadı.

Haley, Red Bedroom Records'ın kapanmaması için Mia'dan yardım aldı, şimdilik de başarılı oldular gibi görünüyor. Teksorun önümüzdeki altı ay içinde Mia'nın yeni bir albüm yapma zorunluluğu oldu. Albümün yetişmemesi veya aceleye gelerek tatmin edici olmaması Mia'nın kariyerini ve Red Bedroom Records'ı olumsuz yönde etkileyebilir. Bölümün en eğlenceli yeri de Haley'nin 'Lucas ve Peyton'a bunu nasıl söylerim?' diye düşünürken yaptığı Lucas ve Peyton taklitleriydi.

Quinn'in ayrılmış olduğu kocasına ilişkin biraz daha bilgi edindik; ancak henüz ayrılığın nedenine ilişkin tam bir açıklama yapılmamış olması ve Quinn tarafından: "Bir nedeni yoktu anlıyor musun, sadece olmadı..." gibilerinden geçiştirilmesi, ileride eski kocayla bir yüzleşme veya eski kocanın Quinn'in peşinden gelmesi gibi ihtimalleri ortaya çıkarıyor. Geçen yazıda belirttiğim gibi bir Clayton-Quinn birlikteliği olacaksa da, Quinn'in "closure" amaçlı eski kocasıyla konuşması mantıklı olabilir; çünkü Quinn, her ne kadar ilişkisini bitirmekle doğru bir işyaptığını düşünüyor olsa da, ne kadar üzgün olduğu net bir biçimde görülüyor.

Nathan'a gelecek olursak, onun muhtemelen bu sezonun sonlarına kadar bu seks skandalıyla uğraşacağını söylebiliriz. Clayton'la Renee'nin ayarladığı görüşmeyi basması, ilerleyen bölümlerde yine sinirini kontrol etme problemleri yaşayabileceğinin bir göstergesi. Clayton da buna dikkat çekerek geçmişte Nathan'ın NBA'e seçilmesinin gündemde olduğu dönemde geçirdiği kazaya bir atıfta bulunarak ondan dikkatli olmasını istedi: "Sen de bu sırada bir camdan dışarı atılmamaya bak." Geçen yazının sonunda, seyircinin Nathan'ın böyle bir şey yaptığına kolay kolay inanmayacağını belirtmiştim. Mark Schwann da böyle düşünmüş olacak ki Renee'nin Clayton'a verdiği zarfın içinden yakınlaştıkları bir fotoğraf yerine, üç aylık hamile olduğunu gösteren bir sonogram çıktı. Üç ay önce Nathan'ın 35sayı attığı bir akşam kutlamayı aşırıya kaçırdıklarını hatırlayan Nathan ve Clayton da, seyirciyle birlikte "Gerçekten yapmış olabilir mi(yim)?" sorusunu irdelemeye başladılar. Bölümün sonunda Nathan, Haley'ye yaklaştı ve:"Sana bir şey söylemem gerek" dedi. Bu durumu Haley'ye açıklamasıyla aralarının bir şekilde bozulacağı belli ve eğer olay netleştiğinde Nathan'ın gerçekten böyle bir şey yaptığı ortaya çıkarsa, bu durum Dan Scott'ın Jamie'yle tekraryakınlaşması için kullanılabilir. Tabi Nathan'ın kendini nasıl affettireceği de ayrı bir merak konusu olacak. İzleyipgörelim...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Bölüm Analizi | House M.D 6x01 | Broken

Hafif sarı tonlar, gördüğümüz geçici görüntüler, çığlıklar atan, tepinen bir House, fonda Radiohead'den No Surprises... Bir başka sezon açılışı bu kadar etkili, bu kadar film havasında olabilir miydi acaba? Diğer bütün diziler çıtalarını düşürürken, House nasıl aynı kalmayı başarıyor ve bu mukkemmelikte emmy alamıyor?

6. sezonun ilk sahneleri fazlaca, orta avrupa bağımsız sinemasını andıran sahnelerdi. Sırf jenerik kısmı, bir kısa film olarak yarışmaya sokulsa ödül alacak türden. O kadar leziz o kadar muhteşem. İzleyicinin dikkatini çeken değişmiş, farklı jenerik oluyor ve Hugh Lauire ile Robert Sean Leonard dışında tüm oyuncu isimlerinin farklı olduğunu görüyoruz. İlk başta akıllara acaba? sorularını getiren bu durumun bu bölümlük olduğunu zaten bölümü izleyen herkes anlamıştı zira, bu 2 bölüm birleşmesinden çok bir sinema filmi tadında olan bir bölümdü. Ayrıca jenerikte en dikkat çekici nokta House'ın, M.D'si yani medical doctor sıfatının olmaması.

Zaten, jenerikte bulunmayan M.D, bölümün sonrası için adeta bir haberci zira, yayınlanan bu 2 bölüm şu ana kadarki en farklı House bölümü olarak karşımıza çıkıyor. Bundan önceki bölümlerde, kimi zaman kişisel konulara inilse de (Kutner'ın ölümünde dahi), ekibin incelediği bir hasta oluyordu. Lakin, 6. sezonun ilk bölümünde ne bir hasta inceleniyor, ne ekipten biri görünüyor ne de Princeton hastanesine gidiliyor. Bölüm tamamen House üzerine, akıl hastanesinde kurulmuş bir bölüm olarak çıkıyor zaten Wilson'un bölümdeki rolü toplam 2 dakika.

Hatırlanacağı üzere House önceki sezon vicodin'in etkisiyle ve özellikle Kutner'ın ölümünden sonra halisünasyonlar görmeye başlamışve sezon sonunda da bir akıl hastanesine yatırılmıştı. Bu bölümün başında iyileşen House'un akıl hastanesinden çıkmak istediğini fakat bunu yaparsa doktorluk diplomasını alamayacağını söyleyen hastane müdürüyle karşılaşıyoruz ve bu ültimatom ile birlikte House'ın gerçek hastane günleri başlıyor.

Önceleri sisteme karşı çıkan, ilaçlarını almayı reddeden her türlü etkinlikte karşıdakilere bir kötülükte bulunan House, kendisini süper bir kahraman zanneden Özgürlük Adamı'nın intiharına ve ağır şekilde yaralanmasına neden olduktan sonra yavaş yavaş bazı şeyleri anlamaya başlıyor ve kurallara uymak da bunun bir parçası oluyor. Kurallara uydukça hastanede belli ayrıcalıklar kazanan House bu süre zarfında, akıl hastanesinde yatan bir viyolensel çalgıcısının akrabasıyla da aşk yaşamaya başlıyor.

Hastane müdürünün yönlendirmeleri ve House'ın zora düştüğünde vicodin'e değil bir insana sığınması onun tamamen iyileştiğini ortaya koyuyor ve hastaneden çıkmaya hak kazanıyor. Hastaneden çıkarken bindiği otobüsle, Amber'in kaza geçirdiği otobüs'ün aynı olduğunu söylemekte fayda var. Bu basit bir tesadüften fazlasıdır, ya gelecek bölümler için bir imadır ya da House'ın çöküşünün aynı otobüste başlayıp aynı otobüste bittiğinin bir sinyali olabilir.

Son olarak bölümün sonundaki viyolensel sanatçısının özgürlük savaşçısı ile konuşması sahnesi oldukça duygu yüklüydü. Belli tartışmalarda House'ın eskisi gibi olup olmayacağı tartışılıyor. Ama bunun yanıtı çok basit. House akıl hastanesinde, ukalalığını, zekasını, aşalayıcı konuşmasını kaybetmedi. Onun tek kaybettiği şey vicodin oldu. Kısacası, zaten zorda olduğunda insanlarla konuşan House'u zor anlarında daha insancıl göreceğiz o kadar. Yoksa eski House'ı değil akıl hastanesi, hiç bir tedavi paklayamaz.

27 Eylül 2009 Pazar

Bölüm Analizi | The Big Bang Theory 3x01 | The Electric Can Opener Fluctuation

Kahramanlarımız Kuzey Kutbuna deney için gitmiş, Penny ile Leonard arasındaki yakınlaşma yarım kalmıştı geçen sezona veda ederken. Hiç şüphesiz bu sezon için pek çok espri kaynağı olabilecek malzemeye sahipti 3 aylık kuzey kutbu deneyi. Hatta sırf buradaki maceralarla ilgili bölüm/bölümler dahi görebilirdik lakin, The Big Bang Theory, kuzey kutbunda olan kuzey kutbunda kalır mottosunu benimsedi ve kahramanlarımızın vücut ısılarını dengelemek için çıplak yattıkları bir anı hariç hiç bir detayı izleyiciyle paylaşmadı.

3. sezon promolarıyla ilgili postta, Sheldon'un top sakalına dikkat çekmiş, belki de farklı bir Sheldon izleriz demiştim. Lakin, Howard, Raj ve Leonard'ın uzun ve kirli saç sakalı varken Sheldon'un kısa saçı ve düzgün top sakalı dahi açıklanmadı. Bunun bir hata olduğunu düşünmüyorum zira böyle bir malzemeyi kolay kolay harcamazlar. Kısacası, o kısa saç ve top sakalın muhakkak bir hikayesi olacaktır ama Sheldon yine aynı Sheldon.

Kuzey Kutbunda ona Nobel kazandırabilcek bir deneyi kanıtladığına inanan fakat bunun arkadaşlarının yalanı olduğunu öğrenen bunun üzerine işini ve evini bırakıp annesinin yanına Teksas'a dönen bir Sheldon izledik. Ekibin onu geri getirmesi ne kadar kolay olduysa, Howard'ın bıyıklı ve kırmızı kovboy şapkalı hali de o kadar komikti.

Geçen sezon sonunda yeniden sinyalleri veren Penny, Leonard yakınlaşması ise ikilinin birlikte olmasıyla biterken, Penny'nin bu durumdan hiç memnun olmadığını söylemek doğru olacaktır. Kısacası, işler yine eskisi gibi olacak görünüyor. Bakalım, çok zekice esprilerin serpiştirildiği The Big Bang Theory bölümleri ile karşılaşacakmıyız.

26 Eylül 2009 Cumartesi

I'm Chuck Bass

İnanılmaz... Seviyoruz Kendilerini... Özellikle ilk söylediğinde (üniversite temsilci seçimleri), o cevabın aklına geldiği andaki gülümseme olağanüstü. Ed Westwick'e sevgilerle.

25 Eylül 2009 Cuma

Bölüm Analizi | One Tree Hill 7X01 | 4:30 AM (Apparently They Were Travelling Abroad)

Başrol oyuncuları Chad Michael Murray (Lucas Scott) ve Hilarie Burton’ın (Peyton Sawyer) 7. sezondan itibaren dizide yer almayacaklarının açıklanmasının ardından One Tree Hill’in akıbetiyle ilgili kafalarda ciddi şüpheler oluşmaya başlamıştı. Zaten öyle bir 6. sezon finali izlemiştik ki, CTV, 7. sezonu hiç yayınlanmadan diziyi iptal etse, önümüzde bitmiş ve izleyiciyi tatmin etmiş bir öykü kalmış olurdu. Her türlü sorun çözülmüş, neredeyse her karakterin kişisel ve profesyonel hayatı yoluna girmişti.

Dizinin yaratıcısı Mark Schwann, 7. sezonu şöyle açıklamıştı: “Tree Hill kasabası sakinlerinin hayatlarındaki her şeyin sonsuza kadar mükemmel gidemeyeceğini anlayacakları bir sezon olacak.” Bunun doğru olup olmadığını irdelemek için henüz çok erken, ilerleyen bölümlerde hep birlikte göreceğiz.

6. sezonun sonunda Nathan, Charlotte Bobcats tarafından seçilerek NBA’e girmeyi başarmış, Brooke da 5-6 bölümlük bir izleyiciyi kıvrandırma sürecinin ardından Julian’a onu sevdiğini söylemişti. 7. sezon, bu olanlardan bir yıl (daha net konuşursak 14 ay) sonra, Dan Scott’ın dış sesinin, Haley’nin kaydetmekte olduğu bir şarkıyla birlikte arka planı oluşturduğu bir bölümle başladı. Bölüm başlar başlamaz iki yeni karakterle tanıştık: Nathan’ın menajerliğini yapan Clayton ve Haley’nin ablası Quinn.

Clayton, bir menajer olarak oldukça hırslı ve tuttuğunu koparan bir görünüm çizmekle beraber, belli ki Amerikan dizilerinde artık görmeye alıştığımız “ilişki istemeyen erkek” modelinden “aşk adamı”na dönüşecek olan stereotipin bir başka örneği. Bu bölümde tek gecelik ilişki yaşadığı bir kızı terk ederken aşka -özellikle de ilk görüşte aşka- inanmadığını vurguladı. Ancak Quinn’den ne kadar etkilendiğini de defalarca belirtmiş olması, ileride bu ikilinin arasında bir yakınlaşma olabileceğinin sinyallerini verdi.

Quinn, Haley’nin diğer ablası çılgın Taylor’dan oldukça farklı. Haley’nin deyimiyle “elini attığı her işte başarılı.” New York’ta bir işi olduğunu, bu vesileyle de Haley’i görmek için Tree Hill’e geldiğini ve kısa bir süre kalacağını söylemesine rağmen, dizinin oyuncu kadrosu içinde adının geçiyor olması bu kalışının uzayacağını gösteriyor. Mutlu bir evliliği olduğu sanılan Quinn’in kocasından ayrılmış olması, -henüz nedenini tam olarak öğrenememiş olsak da- ilerleyen bölümlerde Clayton ile arasında bir şeyler olma düşüncesinin elle tutulurluluğunu arttırıyor.

Dan Scott, 6. sezon sonunda mutsuz olan tek karakterdi. Neredeyse her sezon finalinde bir kaza geçirmesinin ardından (1. sezon finalinde kalp krizi geçirdi, 2. sezon finalinde yanan bir binada bırakıldı, 4. sezon finalinde hapise girdi, 5. sezon finalinde araba çarptı) 6. sezon finalinde de yaptığı onca kötülüğün ardından herkesin ona sırt çevirmesiyle yapayalnız kalmıştı. Lucas’ta da bulunduğunu 3. sezonda öğrendiğimiz kalp sorunu sonucunda kalbi gittikçe kötülemiş; ancak gerekli kalp nakli bir türlü yapılamamıştı. Kalp nakli için iki defa hastaneye çağrılmış, ikisinde de kendi deyimiyle “saçma sapan karmik dersler veren zavallı bir tanrı” yüzünden istediği kalbe kavuşamamıştı. 7. sezonun ilk bölümünde, bir “her şeye yeniden başlama” ve “küllerinden doğma” temalı televizyon programı yapmaya başlamış olduğunu gördük.

Brooke, Haley’yle yaptığı bir konuşmada, Julian’ın işi dolayısıyla hep uzakta olmasından ötürü onu çok özlediğini ifade etti ve sahilde yaptıkları bir konuşmayı hatırladı. Julian ona Yeni Zelanda’da 8 ay sürecek yeni bir filme başlayacağını anlatmıştı, tam da Brooke ona kuma yazdığı ve deniz suyuyla silinmeden hemen önce görünen bir “Benimle evlenir misin?” yazısıyla evlenme teklif edecekken…

Elbette bu konunun açılamadan Julian’dan daha da uzaklaşacağını öğrenmesi Brooke için ayrı bir üzüntü kaynağı oldu; ama bölüm sonunda Julian, iş teklifini kabul etmediğini; çünkü sevdiği kızdan daha fazla uzak kalmaya dayanamadığını açıklayarak Brooke’u ve izleyiciyi rahatlatmayı bildi. Evlilik meselesi ise henüz gündeme gelmedi. Bunun yanı sıra, Julian’ın kariyeri yerine sevdiği kızı tercih etmesi doğru bir hareket olabilir; ancak Brooke’un “Senle her şeyi çok çabuk yaşayıp tüketmekten korkuyorum” demesi, ilerleyen zamanlarda yaşanacak sorunların bir habercisi niteliğinde olabilir.

Beni bu bölümde en mutlu eden gelişme, Julian rolündeki Austin Nichols’ın adının, konuk oyuncular (guest starring) listesinden çıkarılıp normal oyuncular (regular cast) listesine alınmış olmasıydı. 6. sezonun 17. bölümünde Brooke’a onu sevdiğini söylediğinden ve bölümün “The Deleted Scene” (silinmiş sahne) kısmında yaptığı monologla izleyicinin gözünde zaten değişmeye başlayan Julian Baker portresini tam anlamıyla baştan oluşturduğundan beri sevilen bir karakter haline gelmişti ve bu değişikliğin yapılması gerekiyordu.

Bölüm sonunda Nathan, belli ki önümüzdeki bölümlerde çok daha fazla lafı geçecek skandal niteliğinde bir olayın kahramanı olarak karşımıza çıktı. Bir kız Clayton’a, Nathan’la 3 ay önce birlikte olduğunu ve bunu basına açıklayacağını söyledi. Evliliğinin yanı sıra NBA’de başarılı bir ilk yılın ardından ikinci yılın kontrat görüşmelerine denk geldiği için profesyonel kariyerini de etkileyecek bir gelişme oldu bu. İlk düşüncemiz 6 sezondur ne kadar değiştiğini ve olgunlaştığını bildiğimiz Nathan’ın öyle bir şey yapmayacağı yönünde elbette; ama burası Tree Hill, belli mi olur…

22 Eylül 2009 Salı

Bölüm Analizi | Heroes 4x01-02 | Orientation & Jump, Push, Fall

Mükkemmel sayılabilecek bir 1. sezon inanılmaz kötü bir 2. sezon, eh işte dedirten bir 3. sezona sahipti Heroes. Lakin 3. sezon finali, büyük beklentiler içerisindeki izleyici ile adeta dalga geçen nitelikte olup, 4. sezon öncesi pek çok takipçisini kaybettirmişti Heroes'a. Hatırlanacağı üzere 3. sezon finalinde Sylar-Peter çarpışması kapalı kapılar ardında gösterilmiş, daha da ötesinde senaryo/mantık hatası bile denemeyecek büyüklükte bir yöntemle, sezon finalinde ölen Nathan'ın yerine Sylar'ın Matt Parkman yardımıyla hafızası silinmiş ve kendisini Nathan gibi hissetmesi sağlanmıştı.

Kısacası 3 sezondur, mücadele edilen Sylar'ı öldürme fırsatı acemi bir hatayla gerçekleştirilememişti. Bu durumu "başka seçeneğimiz yoktu..." diye açıklayan Angela Petrelli'ye bir kişi de çıkıp, Claire'nin kanı ne güne duruyor diyemedi. Adrian Pastar (Nathan) veya Zachary Quinto (Sylar)'dan birisinin diziden ayrılması gündemde olduğu için ucuzca yapılan bir numaraydı bu sezon finalinde.

4. sezon, karşımıza Samuel isimli bir karakter olarak çıkan ve izleyicilerin Prison Break'den aşina olduğu Robert Knepper'in nefis konuşmasıyla başladı. Samuel karakterinin, görüntüsü, jest-mimikleri, konuşma tarzı ve henüz tam olarak bilmediğimiz gücü gerçekten ilgi çekici. Samuel yaptığu konuşmasında, 4. sezon/5. cilt'e de adını veren kefaretten ve intikamdan bahsediyordu. Bu intikam'ın kime karşı olacağı ise henüz açıklanmadı.

2 bölümlü sezon açılışında, hükümet'in insan avından kaçan kahramanlarımızın, kaçış bittikten sonra neler yaptığı gösterildi. Claire'in bir üniversiteyi kazandığı, Peter'ın yine acil ambulans ekibinde güçlerini de kullanarak hayat kurtardığı, Angela-Noah'ın şirket'i yeniden kurma çabaları içinde olduğu, Hiro ve Ando'nun Japonya'da bir kahramanlık şirketi kurduğunu, Matt'in güçlerini bir daha kullanmamaya yemin ederek polisliğe devam ettiğini gördük. Bunların yanı sıra, başta Danko ve ekibinden intikam almak isteyen ve bu yönde Danko'nun 4 adamını öldüren Tracy, bir sonraki hedefi olarak Noah'a yönelse de, Danko'nun Noah'ı kurtarmasıyla bu amacına ulaşamadı; fakat Noah ile anlaşan Tracy onu öldürmemek karşılığında, Danko'nun kendi peşini bırakacağı sözünü aldı ve Noah, uzun bir zaman sonra gördüğümüz Haitili ile bunu başardı.

Öte yandan Claire'in yeni okulunda oda arkadaşı intihar ederken, okuldaki o ana kadar en samimi olduğu kişi Claire'nin gerçek kimliğini yani güçlerini gördü. Nathan görünümündeki Sylar ise, kendisinde bir şeylerin farklı gittiğinin farkında olarak annesinden ve kardeşinden yardım isterken bu sahnelerdeki Nathan-Sylar geçişleri oldukça başarılıydı lakin bu durum geçen sezon finalindeki bu fiyaskoyu kurtarmaz.

Robert Knepper'in canlandırdığı Samuel karakteri ise, karnavalda yanında çalışan bir bayanın vücuduna mürekkep batırarak, çeşitli kişilerin yüzlerini görme fırsatına erişti. Bu güç, bu karakterlerin niye göründüğü de bölümde açıklanmayan durumlardan biri lakin, Samuel, kazara 14 yıl öncesine giden Hiro ile yine karnavalda karşılaşarak Hiro ile bir takım olmak istediğini belirtti.

Bununla beraber Samuel bir adımını -ki kendisinin de özel gücünün aşırı hızlı hareket edip bıçak kullanmak olduğunu gördük- Danko'ya gönderip kendisinde bulunan pusulayı almakla görevlendirdi. İlk aşamada başarılı olamayan Samuel'in görevlendirdiği kişi, Peter ile de bir karşılaşma yaşadıktan sonra Noah'ı yaralayarak bu pusulayı aldı. Bu pusula dizinin bu sezonki en önemli objesi olacaktır zira aynı pusuladan, Samuel'in kolunda hareketli bir dövme olduğunu gördük ve Pusula Noah'ın elinde hareketsiz kalırken Peter'ın elinde çalıştı. Pusula, özel güçlü insanları gösteren bir güce sahip olabilir ki bu da Danko'da bulunmasını açıklıyor.

Son bir parantez Matt Parkman'ın gördüğü Sylar hayallerine açmak gerekir. Gücünü kullanmayacağına yemin eden Matt, bölüm boyu Sylar hayali gördükten sonra gücünü kullandı. Matt'ın hayal görmüyor olma olasılığı yüksek. Bunlar Matt'ın beyninin içerisindeki, Sylar kaynaklı bir durumdan dolayı olabilir.
Bölümün sonunda, Samuel'in yanında çalışan bayana aşıladığı mürekkep sonucu sırtında Claire, Sylar ve Peter'ın resimleri oluştu. Bu durum Samuel ve ekibinin bu 3lüye karşı bir savaş içerisinde olabileceğinin sinyali olabilir.

Kısacası, diğer sezon finallerinden farklı olarak neyi anlatmak istediği belli olmayan bir bölüm ile başladı Heroes. Mohinder karakterinin diziden ayrıldığını, Hiro'nun Ando'ya söylediğine göre ölmekte olduğunu, Robert Knepper'ın oyunculuğunun ise tek kelimeyle muhteşem olduğunu, son notlar olarak belirtelim.

Bölüm Analizi | How I Met Your Mother 5x01 | Definations

5. sezon öncesi dizi, mimarlık kariyerinde başarılı olamayan Ted'i, Stella'nın eşi sayesinde bir üniversiteye profesör yapmış, Barney ile Robinse aşklarını birbirine itiraf etmişti. Barney ve Robin arasındakilerden çok Ted'in, "anne" konusunda verdiği ip ucu önemliydi zira gelecekteki Ted annenin, ders verdiği o sınıfta olduğunu söylüyordu.

Yeni sezonun ilk bölümü, ortalama üstü komiklikte diyebileceğimiz sahnelere ve bol bol Indiana Jones göndermelerine sahip bir bölüm olarak karşımıza çıktı. Özellikle Marshall ve Ted'in IJ, kırbaçıyla olan aksiyonları içlerinde kalan çocuksu yönün en güzel göstergesi.

Hamileliği sebebiyle, 4. sezonun son bölümlerinde görünmeyen Alyson Hannigan - Lily - da sonunda eski performansıyla diziye geri döndü ve yaz boyunca arkadaş oldukları yalanını söyleyen ama gizliden gizliye buluşan Barney Robin ikilisinin, aralarındaki ilişkiyi tanımlamaları için bölüm boyunca pek çok kez çaba sarf etti. Sadece Lily değil Marshall, Ted ve hatta Brad -en son Marshall&Lily düğününde gözükmüştü, o günden bu yana kas yığını haline gelmiş -, Barney ile Robin'in aralarındaki şey konusunda bir konuşma yapmaları gerektiğini vurguladı.

Ted ise bir başka konuya parmak basarak, böyle bir konuşmanın gereksiz olduğunu zira, Barney ile Robin'in uzun zamandır sevgili olduklarını vurgularken bu noktada bir Barney teorisine atıfta bulundu. Bu teoriye göre, 3 şartı gerçekleştiren bir kız, o şartların gerçekleşmesinden itibaren o kişinin sevgilisi oluyordu. Ted de, Barney ile Robin'in bu şartları gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Barney ile Robin arasında beklenen konuşma, diğerlerine yalan atmak için tasarlanan bir konuşmadan ibaret de olsalar, Lily'nin de söylediği gibi ikili kendilerine yalan söylediklerini sanıp aslında gerçek duygularını ortaya koydular. Burada koskoca bir parantez açmak gerekiyor. Ted'in bütün bir 1. sezon boyunca peşinden koştuğu , bütün bir 2. sezon aşk yaşadığı ve 3. sezon Ted, Stella ile evlenmek üzereyken duygularının yeniden doğduğunu ima eden Robin'in, bu şekilde Barney'e aşık olması pek realist bir durum değil. Aynı şekilde, kadın manyağı, ilişki karşıtı Barney'in herne kadar gençken yaşadığı bir olaydan ötürü bu hale gelmiş olsa da kısa sürede bu değişimi yaşaması dizinin 1. ve 2. sezonlarını hiçe saymaktır.

Ayrıca Robin ile Barney arasındaki gelişmelerle birlikte Ted üniversitedeki ilk dersine girdi ve nasıl bir hoca olması konusunda yaşadığı kararsızlıktan sonra içinden geleni yapmaya karar verdi. Yanlış sınıfa girmesi ve asıl dersi 20 dakika kaçırmasına rağmen onun için bu iyi bir ders oldu. 4. sezon sonunda ve bu bölümde Ted, "anne"nin o sınıfta olduğunu söylemişti lakin Ted'in yanlış derse girmesiyle birlikte anne'nin Ted'in yanlış girdiği sınıfta mı olduğu yoksa Ted'in asıl sınıfında mı olduğu konusunda bir çelişki söz konusu. Bu durum ilerleyen haftalarda netlik kazanacaktır ama tahminim Ted'in, "anne" ile daha uzun süre tanışmayacağı (öğrenci-öğretmen ilişkisi dışında) yönünde

15 Eylül 2009 Salı

House 6. Sezon Promolar #2

Daha önceki promolardan farklı olarak, ekibe ve hastalara yoğunlaşmış bir promo. Foreman ile 13 dikkat çekiyor. Tabiki promonun bombası Taub'dan: "I quit...". Ne oldu, ne bitti de istifa ediyor Taub? Diziyi bırakacağını sanmam, eğer Taub da gidiyorsa Cameron ile Chase geri dönüyordur. Ama daha yüksek olasılık bunun aldatmaca bir replik olduğu. House ile ilgili sahneler diğer promolarla aynı. Merakla beklemedeyiz.


İkinci video, promo'dan daha çok sneek peek. 1. bölümden bir sahneyi olduğu gibi koymuşlar. House ile promolarda yakınlaştığını gördüğümüz, akıl hastanesindeki doktor arasındaki konuşmayı gösteriyor. O da House'ı hemen çözmüş, ukalalığı başkalarını üzme çabasının farkında. Ama pek bir iyileşmiş göründü House. Bakalım, Amber 6. sezon da konuk olacak mı kendisine.

13 Eylül 2009 Pazar

How I Met Your Mother 5. Sezon Promo

Ted'in en unutulmaz aşkı Robin ile Barney'in yakınlaşması bu dizinin özüne ihanetti, ama bu mesaj 2. sezon Barney'in kardeşinin düğününe verilmişti. Ve gelinen nokta, 4. sezon sonunda aşk itirafıydı, 5. sezonda bu ikilinin sevgili olup olmadıkları muallakıyla başlıyor. 1. sezon izleyiciye, 5. sezon bunlar olacak dese, kimse inanmazdı herhalde.

7 Eylül 2009 Pazartesi

The Big Bang Theory 3. Sezon Promo

Penny ile Leonard'ın öpüşmesinden çok Sheldon'un sakallarıdır bu promonun bombası. Kuzey Kutbu dönüşü Raj, Howard ve Leonard, saç sakal uzamış ve karışmış bir haldeyken Sheldon'un bu kadar kısa saçlı ve düzgün sakallı olmasının muhakkak bir açıklaması dahası ise esprisi olacaktır. Sheldon'un bu sakalları basit bir görüntü değil, çünkü insana büyümüş bu adam dedirtiyor. Bu şekilde tabiri caizse imaj yapmış olması kendine bakmaya başladığını gösteriyor. Bakalım neler olacak, 21 eylülde başlıyor The Big Bang Theory'nin 3. sezonu.

5 Eylül 2009 Cumartesi

Bölüm Analizi | Dexter 4x01 | Living The Dream

27 Eylülde sezona başlayacak Dexter, yine geçen sezonki gibi ilk bölümün internet'e düşmesiyle, sezonu erken açmış oldu ve izleyicisine merhaba dedi. Geçen sezon, bölümün aylar önce internete sızdırılması "dvdler kamyondan düşmüş" şeklinde lanse edilmişti. Bu sefer ise henüz bir açıklama gelmedi lakin, bölümün nabız yoklama amacıyla bizzat yapımcılar tarafından internete sızdırıldığını söylemek pek yanlış olmaz herhalde.

Geçen sezon hatırlanacağı üzere, Rita'nın hamile olduğu ortaya çıkmış, bunun üzerine ikili evlenme kararı almış ve sezon finalinde de evlenmişlerdi. Bu sezon ise, ikilinin bekledikleri doğumun gerçekleştiğini ve bebeklerine Harrison ismini verdiklerini gördük. Sezon öncesi promo fotolarında kullanılan bebek modelin, dizide de karşımıza çıkması normal bir durumdu.

Genel olarak baba olmanın Dexter'i çok olumsuz etkilediğini ve, uykusuzluk başta olmak üzere pek çok sorunla boğuşmak zorunda kaldığını, bu nedenle işlerini aksattığını gördük. Hatta bu nedenden dolayı, cinayetten tutuklanması neredeyse kesin olan bir kişinin salıverilmesine, yanlış kan raporlarını mahkemeye getirerek neden oldu Dexter. Kurtulduğuna sevinen katil, asıl cehennemi yani Dexter'ın yeni kurbanı olacağından habersiz mahkeme salonundan çıkarken, Dexter'ın bu hatasına en çok tepkiyi Quinn gösterdi.

Cinayet Masası'nın karşısına bu bölümde 2 olay geldi. Bu olaylardan birincisi, izleyiciye katili de gösterilen ve yaşlı bir adamın bir kadını küvete koyup öldürme hususu, ikincisi ise turistlere dadanan hırsızların işledikleri cinayetti. Özellikle izleyiciye de gösterilen ilk olay basit bir cinayet değildi. Zira bölümde Dexter'ın karşısına çıkan Özel Ajan Lundy, FBI'dan emekli olduğunu ve 15 yılı aşkın süredir peşinde olduğu bir seri katilden söz etti. Bu seri katile "Üçlemeci" adını takmıştı zira bu katil cinayetlerini 3'er 3'er işliyordu. Ekibin incelediği olay da, bu katilin suç profiline uyuyordu ve Dexter'ın olay mahalinde başka bir kan örneği bulmasıyla ortaya çıkan bir gerçek, aynı suç mahalinde 30 yıl önce benzer bir cinayet olduğunu gösteriyordu. Bu yeni gelişmeyle birlikte Dexter ve Lundy, Üçlemeci katil olarak adlandırdıkları katilin, en uzun soluklu seri katil olduğunu dile getirdiler.

Bölümün şüphesiz en ilginç detaylarından biri Angel Batista ile Laguerta arasındaki ilişkiydi. Bölümün sonunda Dexter, mahkemeye yanlış kan analizi getirerek serbest kalmasına neden olduğu katil'i kendi kurallarına göre cezalandırdı ve ceset parçalarını arabasının bagajına attı. Bölüm boyunca yaşadığı uykusuzluk problemi tekrar baş gösterdi ve Dexter ciddi bir kaza yaptı. Bölüm çok heyecanlı bir noktada bitmiş oldu zira, ceset parçalarının hala arabada olup olmadığı muamma konusu. Eğer ceset parçaları hala arabadaysa, Dexter'ı gerçekten çok zor günler bekliyor olacak.

3 Eylül 2009 Perşembe

Karşınıza Uyuşturucu Almış Neil Patrick Harris Çıkarsa?





Sahneler Harold & Kumar filmlerinden. Sadece Neil Patrick Harris değil diğer yüzler de tanıdık. Kumar rolünde House M.D'nin Kutner'ı Kal Penn, Harold rolünde ise How I Met Your Mother'dan hatırlayacağımız John Cho var. Özellikle yediği magic mushroomlar üzerine, unicorn hayali gören Neil Patrick Harris ve tepkileri (2. video) muhteşem. Ayrıca ilk videodaki halleri de fena şekilde Barney Stinson'u çağırıştırmakta. Filmde Neil Patrick Harris'in kendini oynadığını söylemekte fayda var.

1 Eylül 2009 Salı

3. Sezonu Öncesi The Big Bang Theory

Yeni seksi, zekadır sloganıyla yola çıkan ve bu doğrultuda 4 üstün zekalı kafadarla, güzel ama pek akıllı olmayan bir kız'ın hikayesini anlatan The Big Bang Theory, 21 Eylülde 3. sezonuna merhaba diyecek.

Dizi 2 sezondur, Penny ve Leonard arasındaki yakınlaşmanın önemli boyutta arttığı anlarda sezon finali yapıyor. Hatırlanacağı üzere 1. sezon finalinde Penny ve Leonard birlikte yemeğe gitmiş fakat işler beklenildiği gitmemişti. 2. sezon finalinde ise Penny'nin Leonard'a karşı olan duyguları su yüzüne çıkmış fakat bunları daha belirgin hala getiremediği için ikili arasında herhangibir yakınlaşma yaşanmamıştı.

Özellikle, 4 kafadarın Kuzey Kutbuna gidişiyle noktalanan 2. sezon finali pek çok kişide hayalkırıklığı yaratan bir bölüm olarak ön plana çıktı. Pek çok kişi dizinin yükselen grafiğinde daha güzel bir sezon finali bekliyordu. İnsanlardaki bu hayalkırıklığındaki temel faktör Penny ile Leonard arasında olması beklenen yakınlaşmanın yaşanmaması olabilir.

Dizinin 3. sezonu öncesi, dizide öne çıkanlara bakmakta fayda var. Dizinin ilk sezonunun ilk bölümlerinde, Howard karakteri üzerine bir yoğunlaşma söz konusuydu. Fakat beklenen ilgiyi göremediğinden olsa gerek daha sonraları Sheldon karakteri üzerine gidildi ve bugün Sheldon Cooper bir fenomen haline geldi. Gerçekten de, artık izleyiciyi çıldırtan sinir bozuculuğu ile Sheldon Cooper çok başarılı bir karakter ve kesinlikle dizinin en ön plana çıkan ismi.

Dizinin diğer 4 karakteri Sheldon Cooper'ın gerisinde kalsa da, Howard ve Raj karakterlerinin de dizinin komedi unsuruna oldukça katkı sağladıklarını söyleyebiliriz. Bu noktada, diğer 3 karaktere oranla daha az 'geek" olan Leonard ve 'geek'lik ile uzaktan yakından alakası olmayan Penny gerçekten çok arka planda kalıyorlar. Bu nedenden olabilir ki senaristler bu açığı, ikili arasında bir aşk ilişkisi ile kapatmak istiyor olabilirler.

Tahmin ediyorum ki, aşk'ı öğrenecek bir Sheldon, romantik bir Howard, kendine güveni tam bir Raj ve tamamen metamorfoz geçirip geeklikten çıkacak bir Leonard, diziyi daha ilginç kılacaktır. İzlemeye Devam!

Bu yazı 22dakika.org adresinde de yayınlanmıştır: http://www.22dakika.org/yazi/3-sezonu-oncesi-the-big